Sen...
Bu kararsız, belirsiz halinle
bir yanında hayat, bir yanında ölüm olan
mezarlık duvarının üstünde yürüyen bir kedi gibisin.
Bunu yapmaya devam edersen
dengeni kaybedip, 'yanlış tarafa' düşeceksin.
Nasıl ki öküzün trene bakarken,
Binmek gibi bir niyeti yoksa ona
Benim de öyle bir niyetim yoktu bakarken sana.
Amacım kötü değildi,
Sakın yanlış anlama...
Bendeniz bir yıldızın
O hiç güneş görmeyen,
En karanlık ve soğuk
Tarafında yaşadım...
Çünkü ben o yıldızı
Onu yakan güneşten
Yazacağım, seni düşündükçe içimde kopan gümbürtüyü
ama...
kaleme gelmeyen bir ses bu,
Bazı şeyleri yazamazsın...
Zaman, yok ettiği şeyleri geri getiremeyen beceriksiz bir sihirbazdır.
Attila Şanbay
Ağırıma gidiyor,
Seni gerçekten seven
Yokmuş gibi yakınman
Ağırıma gidiyor,
Sensiz olmama rağmen
Ve seni bunca zaman
Sözlerime bakma sen,
Ben sözümden öteyim
Dokunma, bir kuşum ben
''Sen, sen'' diye öteyim
Umut duvarlarında,
Aşk tahmini bir duygudur;
O da beni seviyor(dur) ,
O şimdi uyuyor(dur)
Gibi tatlı olasılıklarla beslenir.
Bunlara benzer cümleler,
Sonundaki ekler kalkınca
Boşver, bilme yüzümü...
Ben yüzümden daha çok
Yıkıyorum sözümü.
Beni sevmek istersen,
Sana diyeceğim çok...
Sözlerime kulak ver,
Zavallı meşe...
Kim bilir hangi
Yakın akrabasının
Cansız bedeninden
Yapılma sapın
Ucundaki baltanın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!