''Elveda'' dediğinde, bilmiyordun bu sözün
''Allah rahmet eylesin'' le aynı şey olduğunu
Ve çıkarken ardından kapattığın kapının
Aslında tabutumun kapağı olduğunu
Sensiz bu ev bir mezar, bense artık bir ölü...
Ev,
Büyük umutlarla sefere çıkıp
bütün gemilemizi batırdığımızda,
Islak elbiselerimizle dönebildiğimiz
Tek yerdir...
Gecelerde gemiler,
Gemilerde cüceler
Heceleri cüceler,
Denize fırlattılar
Denizde bir canavar,
'AYNADAKİLER' TEDİRGİN EDECEK!
‘Yalnızlık zayıf bir ruha yerleşmişse, o ruh aynada görünür olur ama yansıması kendisine ait değildir…’
Peki, kime ya da neye aittir? Aynalara baktığımızda gördüğümüz, aslında biz miyiz? Aynaların gerçek sırrı nedir?
Hayatın neresinde olduğumu sevgilim,
Kapkara düşünürken, sayende hatırladım
Okuduğum kitabın, kaldığım sayfasına
Koyduğum ayraç gibi, kılavuz oldun bana.
Attila Şanbay
Hilalin kızıllığı yansırken ölü suya,
Bin bir düşünce geçti, zihnimin kıyısından
Saçlarımı tarayan ılık Boğaz rüzgarı
Alıp, götürdü beni bir garip bilinmeze
Artık hiç bir madde yok gözlerimin önünde,
Cennetle, cehennem arasındaki uzaklık,
Bir çocuğu mutlu ettiğimizde,
Onun gülümseyen dudaklarının
İki ucu arasındaki mesafe kadar kısadır.
Attila Şanbay
Aşıkların ayakkabıları hiçbir zaman eskimez. Çünkü yere basmazlar...
Bütün saatlerimin ayarı,
En az on beş dakika ileriye.
Sırf, sen vapuru kaçırır da
Beni beklettiğin için üzülürsün diye.
İçin daralmasın güzel yüzlüm,
Geç kalan sen değilsin...
Ne kadar büyük olurlarsa olsunlar şemsiyeler aslında tek kişiliktir... Ve yağmurlu bir günde ihtiyacınız olan şey bir şemsiye değil, beraber ıslanabileceğiniz biridir.
(Attila Şanbay-Yazı İşleri A.Ş.)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!