Arkalarında beyaz, köpükten ipliklerle
Şehrin iki yakası birleşebilsin diye,
Gün boyu, hiç durmadan, sürekli çalışırlar;
Birer dikiş iğnesi, Boğaz'daki vapurlar.
Attila Şanbay
Ne kadar yaralanıp kırılsa da
Solum sağım,
Hayatımın hiçbir sahnesinde
Dublör kullanmadım.
Attila Şanbay
Çok eski bir şarkının unuttuğun sözleri,
Geliverir aklına mırıldanırsın hani...
İşte öyle sebepsiz, durduk yere, aniden
Yıllar sonra aklına düşeyim, an ismimi
Sokaklarda adımı deli gibi tekrarla,
Ben seni sevdiğimde dündü
Ama sen yarın geldin...
Ben seni sevdiğimde dündü
Ve sen orda değildin...
Ben,
Sen...
Menevişli gözlerin denizi kıskandırır,
Sana benzemek için açar bütün çiçekler
Gülüşünü çekemez güneş, birden kararır
Renklerini yitirir seni gören resimler
Hiçbir ressam çizemez yüzünün suretini
Rüzgarlara tutunup, bulutlara binerek
Seni özlüyorken gel, olmadık bir zamanda
Pencerelerime kon bir kuşun kanadıyla,
Yahut rüya ol da gir gece uykularıma
Senin sözlerin olsun bir dostun selamında,
Tüm yatakları tek kişilik olan Ebedi Uyku Oteli'ne
Bir gün yolu düşecekse zaten,
O güne kadar çift kişilik yataklarda
Biriyle uyumanın tadını çıkarmalı insan...
(Attila Şanbay- Yazı İşleriA.Ş.)
Andın mı bilmiyorum, yıldızımıza bakıp,
Tuttuğumuz dileğin böyle olmadığını
Gördün mü bilmiyorum, gezdiğimiz sahilde
Oturduğumuz parkın orda olmadığını
Çok uzun zaman geçti, gidişinin üstünden
Güneşin batmadığı, çok uzak ülkelerde,
Dallarından kopmayan çiçekler yetiştirdim
Pembe denizler çizdim bembeyaz tuvallere
Görünmez boyalarla, kirlenmesinler diye
Kimsenin bilmediği gizli bahçelerime,
Biri tutup, boyasa fırçayla gökyüzünü
Şu anda olduğundan daha mavi olmazdı
Ya da parfüm sıksalar çiçeklerin üstüne,
Şimdi olduğu kadar, hiçbirisi kokmazdı
Sen yokken böyle miydi, bu gök, bu deniz, güller...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!