Lâl olsun ki dilim şu efkârımdan,
Bir an bile olsa çatmadım seni.
Dileyerek yüce o Hünkârımdan,
Sensiz bir rüyâ'ya yatmadım seni.
Gökyüzünde aşkla uçan kumrular
Neylesin şu gönül, sensiz divâne,
Bir yabancı gibi bakar gözlerin.
Dostum oldu sırdaş denen meyhane,
Bir alev misali yakar gözlerin.
Oy kara gözlü yâr şimdi nerdesin?
Bir yaprak misâli şu sendeki hâl,
Ruhuma akan sel, ısdırap sensin.
Hazan mevsiminde kurumuş bir dal,
Sahrâda görülen o serap sensin.
*
Sensin bu âlemin eşsiz güzeli,
Mevsimler değişti hayat bir zehir,
Viran oldu seni bekleyen şehir.
Saçtaki akları sayarken bir bir,
Bir ufuk sönüyor sevda dağında.
Dünya zindanında bir garip izler,
Bin özlemle kalbim nasıl çarpardı (?)
Alem şu mecnunun vardı farkına.
Gönlüm gözlerine çoktan tapardı,
Acılarım yeni girdi kırkına.
Bir ömür tükendi, saydım hicrânı,
Gel! Bir bahtı karalı,
Seni de biri sevdi.
Yol ırak, çok aralı,
Hem de pek iri sevdi.
Varsın kimseler seni bir an bile anmasın,
Ayrılık ateşinde sarsın ruhunu mâtem.
Ne bir bülbül ne serçe vuslatına konmasın,
Sevdaya gem vurdular, eyvâh! Artık bu son dem.
Gaipten ümmi bilge rüyana olsa peyda,
Alemlerin meşkinde kalmadı zerre arzum;
İkramını isyana çevirmedim yâ Hüdâ...
Delilik girdabında cenk etmede bu ruhum,
Maksadım değil isyan, beriyim ondan haşâ.
*
Şu şirreti alemde bana huzuru okut;
Suna yolunda ceylan, o kaşları hilalden,
Sinesinde kaç ukte uyutmuş bilemezsin.
Allah Azze ve Celle, herşey o zül'Celâl'den,
Olur da sevsen bile asla söyleyemezsin.
*
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!