Geceye karışmış inceden ahû,
Kimbilir ki nice nice derdi var.
Namus bile ölür burada yâ-hu,
Saydım, çokta hece hece derdi var.
İnceden bir dert ki düşmüş yasına,
Gözlerinden ruhuma yol açılır evvelâ...
Sensizlik girdabından bilmem nasıl kaçılır ?
Hasretinden muzdarip kaç geceye müptela,
Söyle, gönül kapına sevda nasıl açılır ?
Hasret denen illetin varamazsın farkına,
Bir sâde-i sükût aradı ruhum;
Kaç hicrân deminde tünedim sensiz (?)
Sen kanıma girmiş hecem,aruzum,
Yaprak bile düşmez inan sebepsiz.
*
Ol ki bu âlemde zerre cihansan,
Efsunlu bir diyardan kalma yalancı huzur;
Bu âlemde sükût yok,yanıpta gel pişerek.
Çok güzel öleceğiz, kalmayacak hic kusur
Ölümde ölecektir hemde güzelleşerek.
..
Ölümün ötesinden açılır gizli perde,
Huzuru ölünce, seni sevince...
Bak, inceden ince karlar yağıyor.
Dilim lal oluyor seni görünce,
Şu Ay gözlerinde, sende doğuyor.
Siyahı beyaza kar arada bir.
Savrulan bir yaprak misali dünya,
Gözlerinde hasret bende ümit var.
Hatırası keder her hâli rüyâ,
Ölüm yakın dert çok, işte bu kadar.
Bir gece sinsice girdi kanıma.
Bir gece sinsice girdi kanıma.
Akarak delice değdi canıma.
O'nu hece hece yazdı alnıma.
Yandı garip ruhum inan tutuştu...
Mevla'ya şu canım onla kavuştu.
*
Sükutu çek içine bir tutam huzur olsun.
İn mi, Şeytan mı dürten şu gecenin üçünde?
Birikmiş acılara sevda bir küsur olsun,
Nereden bileceksin ne derdi var içinde?
Mecnun'un leylasına hiç ümidi kalmadı.
Soycuyum, soyum Türk, gökteki ay'ım,
Ruh canı terketse değişmez huyum.
Oğuz'un ilinden Kınık'tır boyum,
Kürşat'a ant olsun, kıyım var kıyım.
Ölüyorum her gün bir it yüzünden,
Sırma saçın belikti, düşümde, hayâlimde,
Geçti bu dem nâfile, kışa döndü her yazım.
Bir sükutu ara ki bulamazsın hâlimde,
Hiç doğmamış hayâldin, ölmeyeceksin kızım.
*
Seni Îrem bağında telli duvaklı gördüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!