kaldırımlara uzanan
yosma bakışlardan
boy vererek uzandım yarınlara
en kirlisini saklardım renklerin
en temizlerini çıkarınca
o kadar uzağız ki...
ne kısa çizgi birleştirir
ne de eğik çizgi, senle beni
tükettik virgülleri acımadan,
nokta koymanın zamanı şimdi.
o kadar uzaktın ki bana
inanamıyorum şimdi,
bir kibrit çöpü mesafede duruşuna
o kadar yakındın ki bana
inanamıyorum şimdi,
kâr mı?
kar mı?
yoksa
kâr-ınca kar- arınca mı?
24.09.2004 / 17:25 İzmir
bi çocuk
giderken içimden
kaplumbağa adımlarıyla,
arayı
ne kadar da
açmış
senin gölgen mavi sevgili
karanlık bir kenti aydınlatacak kadar
hem de gökyüzünü kıskandırıp
yıldızları peşinden sürüyecek
denizi deniz olmaktan utandıracak kadar mavi
masmavi sevgili
gözlerim yağmur çiçeği;
dilime bulaşan ayrılık
bırakınca damaklarıma tadını,
söyleyeceklerim… söylemeyi düşlediklerim,
karıştı birbirine
git ile –me arasına
kalsam, suskunluk
gitsem, kırgınlık
kalmakla gitmek arası bir şey bu;
suskun bir kırgınlık
ölsem, cennet
haritalardan çıkardığım bir kentti, yalnızlık
oysa ne çok nüfusu vardı
hayat duvarına yüzünü kapatıp
sayı sayan çocukların oyunları içinde bile
hep ebe kalırdı
şerefine
davet verilmiş
ama o
unutup da gelmiş.
30.06.2003 / 00:11 İzmir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!