Carpathian Vanpirella;
Verasetin anlamı, duyguların özü,
Ama özün içinde de var bir ‘çok kötü’..
Funeral of an unseen but for ‘harmfull on the air’:
Anxiety in silence
’Labirent yıldızı-çıkmazı’, ışığı karanlığın:
Bu taşta isim yazılabilse idi,
İlk sen sökerdin kireci
Ve sonra yaşlara
Bakabilirdin, tırnaklarındaki..
*
Maymunu ormana saldı gibi
İnsan çocuk, o okula döndü.
Kafeste bir kuşu yaşatamadı
Sanki, yöntem mi yanlıştı?
Herkes ağladı ama buna
Sezdirmeden, hissederek:
Bir fırın beyninin içi
Ve tanımadıkların, kazan dairesinde
Ve kömürlü ütüye bastı
Senin -kendinden arzulu- ellerin.
*
Fakat bu bir fısıltı!
yılanın dilinde, incecik tıslamalar sarmış olandı çevremizi!
Hangman arms -embrace without a hugs- with mud and heckled the good one. Hence they caught him with a noose. They all who hereabouts, can not hear the voice, i: Around “Mercury-skyoath-cemeyard-shift”; hereabouts and here and there, there came ghots.
DÜŞÜNCELERİMİZİ ANLATIŞIN
BAZEN TEKRARI,
NABZEN TOPARLAYAMAYIŞLAR
KARAKTERİSTİĞİMİZ Mİ? NAPALIM...
'GENÇ ÇOCUK' VE
ORTAOKUL KOMPOZİSYONLARI DA
1.
Çukuruna gebe levazımatçı
Çukur neden kazsın kaldırım
Ortasında ya da hangi sebeple
Dönüşümlü olabilsin kendine
1.
İğdiş edilmiş bağcığını çözdüğünde;
Söyle: “ Sen Osmanlı’ydın” diye.
Ya da “ Sen, Hintli, dans eden
Düğün töreninde, niye dans ediyorsun?
üst köklerde
bir yeraltı var
bulutlardan bile yüksek,
yeryüzünde
ışık almayan
Ses yok mu! Ses yok mu?
Any voice? Ye,just a silence:
Nuthin' for the noise;
O,but! (Fakat! ...)
Okyanusların gerçekçicesidir:
Let me give these,
yeni tanımaya başladığım bi kimlik.. şiir başlıklarını ilginç buluyorum. konular da öyle.. edebi yorum yapmak istemiycem bi şair gibi geldi şimdilik bana. çünki edebi olmak amacıyla yazmıyor sanki.. derdi içini dökmek, derdi bilgileri ve ideallerini paylaşmak gibi geldi.. eh.. şimdilik bu kadar.. se ...
KARMAŞANIN ŞAİRİNE;
Yaşam pek çok farklı gibi görünen alanıyla bile birbiriyle ilintilidir. Senin pek çok farklı ürününde (şiir ve deneme yazılarında) bu bakışı kavrayabilen bir yerden ele aldığın, konuları böylesi bir mercekten bakarak gözden geçirdiğin, olguları birbirine katıp sonra yenid ...