Hala gözlerin gözlerimde duruyor mu?
Aynalar üstüne üstüne geliyor mu, yıllar geçtikçe
Bir ilkbahar günü
Yalnızlığını unutmak için açtığı ışıklar
Sonbaharında hala yanıyor mu?
Ansızın bir yağmur bastırıyor mu eski resimlere bakarken
Bu bizim Akif
Tekerleği telden
eğik
Ayakkabısı kelimelerden
Yürümeye çalışıyor
Bizim dizilerimiz vardı
Yedi tepeli İstanbul da tehlikeli oyunlar oynardık
Aşk üzerine
Kaybeden üçüncü şahıs rolleri bize düşerdi
Bir zamanlar kapılar vardı
Bir zamanlar kapılar vardı
Yağmur yağınca elma yanaklı olan
Bardak bardak su içerdi ahşaplığı
Ses verirdi dövülüşü
kabuk bağlamış yaralara
Bir şehir daha öldü
Ve ben tırmık yarası
İlmiğe geçiriyorum
Kabuk bağlamamış yağmurlarımı.
Nadasa bırakılmış topraklarım
Kız kulesinde bir simitsin
Çayım bardak bardak deniz
Bir şehir içiyorum
Sen
Yüreğimin romantik iki yakası
bu gün
bütün yağmurlar yarış etti
saçlarıma dökülüp
şiirime girmek için
oysa saçlarım zaten ıslaktı
gözlerimden aldığı
Buhar
Bulutta nefes alırken
Hayatın yokuşuna damladı.
Yağmur ıslaklığıydı giydiği.
Ateşe âşık.
Tuz saplanmamıştı daha yüreğine
Başka sevdalara açılsa da yüreğin
Kırsan da onurumu
Sevgisizliğe mahkûm etsen de beni
Bu kapı her zaman sana açık
Sevmenin kelime anlamını bilmesen de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!