Mışmış fotoğraflı gazan dibi yangın
Toprağın gizemini fısıldardı ruhuma
Ayrılmadan sürülmüştük kendi yurdumuzdan
Karanlıklarda çoğalır aydınlıkta ayrımsallaşırdık
Kanın uğultusundan titreyerek
Güvenceyi bildiğimiz dostların evlerini takip ederek bulurduk
Beyaz bir melektik, karların üstünde
Altı can, altı fidan
Kimimiz kalem rengi donduk
Kimimiz çocuklarımızın özlemiyle
Konak değildi
İki katlı
Toprak yığını belki
İzi babamın sırtındaydı hala
Ölmeden biraz önceye kadar
Kapısı vardı tahtadan
Seni seviyorum
Külken tekrar yanmak için
Bir ağaç dalı olmak ister gibi
Kökenimiz Mezopotamya
Çoraktır toprağımız
Hikâyelerimiz gibi tuzludur
Zaman baraj olmuştur
Birikir
Akmaz
Karda gül açsam
Rüzgârlarını bestelese karanlık bir dokunuş
Koklasam kınalı demir alan yelkenlerini
Aşk şafağı kaldırımlara dökülen yudum
Gölgesi kızıla çalmış bir bekçi
Okyanusta bir su damlası misali
Kumlara bölünmüştük
Masum yelkenlilerdi hayallerimiz
Gölgesi sislere vururdu, ayın en koyu karanlığında
İçimize yürürdük
Susuz kalmak korkusu başlardı damarlarımızda
Rüşvetle vatansever olmayı gizlemek için
Vatanı satmak, vatanseverlikten kolay derler
Etiketli vatanseverler.
İhaleleri göstermelik, kadroları yerleştirilmiştir.
Arkalarında sem amca istihbarat örgütüyle
Masumlara kurşun sıktıkça yükselirler.
Ne zaman gitsem gözlerim arkada kalıyor
Alfabeler gülen gözyaşı
Kelimeler yüreğimden damlayan kısa pantolonlu çocuk
Ne çok yalnızlık vardı arkada kalan
Gitsem de
Asıldılar bir gece yarısı
Neredesin ey gençliğim,Yaşanmamış hayallerim,
Bahara gelmeden,hazan olan yıllarım,
İlk aşkım,İlk kalp atışım nerdesin.
Nasılda gelip geçtin bilmedim.
Emanet olan bu canımın baharı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!