Küçük balık yavrusu birazdan bulanık suya dalacaktı
Acemiydi sere serpe yüzmek de
Zıpkın gibiydi karanlıkta sular
Kayaya tutunmuş bekliyordu avcı
Karanlıkta yüzmekte ustaydı
Hafızası unutkandı küçük balığın
Kurak bir çölün ortasında
Gülümseyen bir vaha kurulacak bir gün
Ben halkım
Hep ileriye, yükseklere çağlamaktır kaderim
Kimi gün Beyazıt meydanında sırtından vurulan Özgürüm
Kimi gün geleceğe asılan Deniz
Şiirlerim hep aceleye geldi
Aceleyle kopardığım yüreğimi
Siyah bir bıçak darbesiyle atım harflere
Zemini hep renkli yaptım
Acemiliğime makyaj olsun diye
Acele bulduğum duygularımı
sonbaharı yaşıyorum ömrümün
dökülen yapraklar kadar bile renkli değilim
hüznün kokusu ruhumda
kelebek gibi hayatın bir kanadı kırık yaşıyorum
kırmızıdır sonbahar
yapraklarsa hayatın resmi
Ben de çocuktum bir zamanlar
tahta dan oyuncak atlarım vardı
Karlar yağardı kızağımın üstüne
Yüreğimdeki tek yük okul çantasıydı
Kocamandı evde bekleyen anam
Sıcacıktı topraktan babam
Senden öğrendim
Dudak payı acıları
Antik acılar çarşısından satın almayı
Gözlerde güneş varken
Kalplerin şemsiyesizlikten ıslandığını
Vazoda bir çiçek gibisin
Su aldıkça yaşayan
Güneş bir ihtimal uğrar yapraklarına
İkisinin de çoğu seni kurutur
Vazoda bir çiçek gibisin
Her romanda mutlaka bir İlknur vardır
Kalemimin savaşında bana galip gelen
Gözlerim iyimser olsa da
Yıldızların halatında karanlığa çeken umutlarımı
Her şiirde mutlaka bir İlknur vardır
Annelere özgü acılarım vardı
Duygulara hamileydim
Düşmemişti daha İçimden
Kapanmamış yaralar
Aile özlemiyse
Kanadı kırık kuşlardan sadece biriydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!