Son bakışındır içimdeki resmin
Arkamda kocaman gölgesi olan bir dev
Meçhule gidişe yolcu
Son perde
Film biti
Babam öldü
Annem
Yarım kalan hikâyelerin meleği
Yaşamın söylenemeyen türküsü
Her ölümde yeniden başlayan umut
Can
Can veren can
Çocukluğuma bağlayan mevsimsiz sonbahar
Yaşam, gülü dikene, acıyı bize mahkûm etmişti
Eski bir fm siz radyo sıcaklığıydı bütün yaşadıklarımız
Bir gün bize de bağlanırdı elbet FM bant
İki taş arası oynanan top sıcaklığıyla başladı dostluğumuz
Biz hayata on gol atardık yediğimiz tek golde mağlup ilan edilirdik
Gölge beşikte,ölüm saçlarında el izi.
Yüreği yaralı oyuncaklarda,
Demini almamış kirli insanların parlamakta ayak izi.
Yağmur bebeği beklemekte, bebek beşikte, gözleri buğulu beşiğin.
Ahşap hüzünler boğazında düğüm, gözleri rüyalar damlamakta
Çakıl taşları beslemekte denizi.
Sevgi kokan kelimelerim kanatlarım da
Ölüme su içiyorum.
İzleyen acılarım tutsak
Aldıklarım birkaç hediye.
Açlıktan canımı çarptığım
Kafesim
Buzlu cam gibisin kardeşim
Kırıklıkların buğulu
Sisi asılmış arkasına perdenin
Açmak anılara damla
Damlalar biriktikçe denizsin
Ben sevdanın esiri olmuşum
bağlanmış yüreğim,zincire sanki.
Geceler aydınlık,gündüzler karanlık,
bir ben,bir o var şu koskoca dünyada sanki.
Yılların yorgunluğumu üstümde ki,
yoksa yanlızlığı mı,üşüyorum geceleri.
Doğdum
Yaralandı sevdiklerim
açmadan kalbimde
işte bu baban dediler
...savrulan bir toprağa
Dokunma yüreğime yalnızlığım
Babam ağlıyor…!
Toprak olmuşken kırılmasın elleri
Yıkık bakışlar olmasın yüreğinde
bugün gitme; bir günlük babam ol
Ne zaman elime kalemi alıp şiir yazmaya kalkışsam
Üşüyorum dokunulmamanın ıslaklığında
Alelâde kelimeler dökülüyor saçlarıma
Kırık taraklarla hafif düzeltiyorum
Islak kalıyor elbiselerim, üşüyorum
Duyguları diziyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!