Tecavüz, ergenlik cehennemi
Tene bırakılan, şekilsiz karikatür.
Kahverengi yağar, her dokunuşta
Dört kollu, şaha kalkar.
Gidiyorum
İsimsiz diğer insanlar gibi
Topraktan kaleler yapacak
Bir küreğim bile olmada
Gidiyorum
Babadan ayrı damla
Çoban olmadan hayata
Buhar oldun bir çim tanesine
Yandı baharlar
Son dersin
Yağmur bile ıslanırmış, gün yürekten batarken
Toprak kokarmış, hasretlik damlalarından
Bu giden yavrumun kokusu
Bazen pencereler, açılmadan kapanırmış.
yerlerden topladım seken tüm yağmurları
ıslanan toprakmıydı anılarımmı
yağıyordun bulutları yırtarcasına saçlarıma
beyazlayan saçlarımmıydı
ağaçlar çiçekmi açmıştı
Yaşarsan tersten yaşayacaksın hayatı
Musalla taşında dört kollu bir geminin yolcusuyken
Ölümün soğuk çizgilerini yüzüne kazımış
Yaşıyormuşsun diye soruyorlar
Yaşıyorum elbet
Kaç kişi konuşur diktiği ağaçla
Kaç kişi ağaca isimler verir
Kurumasınlar diye sarıp sarmalar
Kaç kişi ağacının güneşe uzamasını izler
yaşamaksa bir deniz ortasında
küreksiz sandalla kalmak
kanatları ipe bağlanmak
yaşamaksa ellerin seni sevenlerden uzakta
bir oltanın yemi olarak
Yaprak olmadan ağaçtan ayrılmayı bilemezsin
Ağaç olmadan ormandan ayrılmayı bilemezsin
Ben olmadan biz olmayı bilemezsin
Yaprağın ağaçtan ben olmak için ayrılışıdır yaşam
bir çizgi yaşam
bazen düz
bazen kesik kesik
bazen nokta nokta
bir duygu yaşam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!