Kara gözlü kınalıma oğluma
Çekilin’ de, kuzucuğum diyeyim
El üstünde gider iken ömzumda
Bırakın da, şehidimi öpeyim.
Ayyıldızım, bir taputta gidiyor
Yıllardır ölçüyorum.
Arşın, arşın.
Yaşadığım bu şehrin, yollarını kaldırımlarını.
Bir türlü,
Bulamadım sonunu.
Gelmedi, gelmedi her gün ölçtüm biçtim’ de,
Kara gözlüm niye üzgün bakarsın
Hep üzgünsün, hiç’ mi gülmez yüzlerin
Küsmüş gibi, bakıyorsun hayata
Hep üzgünsün, hiç’ mi gülmez yüzlerin.
Kara gözlüm, salıvermiş kolunu
Gecenin kasveti sarmış etrafımı
Mehtap yok ay yok.
Bir sessizlik içinde, uyumakta bu şehir
Sokaklardaki soluk renkli lambalar,
Anca aydınlatıyor kendini.
Yalnızlığım bana geçmişten hikâyeler anlatıyor
Ah gönlüm.
Hala gözlerin, çayır çimende
Neden?
Ahrından yeni çıkmış, at sanırsın kendini
Bahar gününde.
Kekliği öterken, görüp vurdular,
Tüylerini yoldular, oy aman aman,
Palazını dağlarda, öksüz koydular,
Yamandır avcılar, oy aman aman.
Kınalıdır kekliğim, al, al kınalı,
Keklik gibi sekmekle sanır kendini yolda
Dağlardaki keklik; Kına var her tarafında
Dağlardaki keklik gibi, sektikçe giderken
Görsen şaşırır aşkla yanarsın hazanında.
Al pembe çekik gözleri var, allı yüzünde
Bahar bildim, dünyamı.
Yavaş, yavaş patlar dedim gözelerim.
Sonra, yapraklanır
Sonra olur dedim, meyvelerim.
Nereden bilebilirdim' ki nisanda dolu yağacağını!
Kırağı, vuracağını!
Hayallerden bir dünya yaptım kendime.
Duvarını acılarımdan, harcını sevgiden bahçesini anılarımdan.
Ve ben oturdum da, onun içine.
Şimdi ben, sıkıldığımdan,
Yaptığım bu dünyamı süslerim, yalnızlıktan.
Bir kulağımda meltem,
Bir kulağımda ağaçlardaki, kuşların sesleri
Oturdum kendimi dinliyorum.
Tabiatın kucağında,ve en güzel zamanındayım.
Bir ilkbahar sabahında.
Sonra her nefesten bir tat alıyorum gözlerim kapalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!