Bir hüzün yağmuru inceden ince
Gözkapaklarına inen gizlice.
Güneşin tan kızıllığında
Yitirilmiş yaşamında
Gülümsemelerin acılara tutsak
Takılı kalmış yalnızlığında.
Güneşi vurdular günbatımında
Tutsak edildi karanfiller
Özgürlük meydanında,
Zulmüne haykırıyorum
Nefesleri kin,nefesleri nefret kokan adamların.
Fidan,fidan
Şafakta kor bir ateştir yalnızlığın
Kıvılcım kıvılcım savrulduğun gecelerde
Biliyorum; beni sorar"ateş istidası"gözlerin
Sen kalbimin kafesine gidip gidip gelen
Bir sarkaç ritmiyle duygularıma dokunan
Bir nurun kutsiyetiyle yanan,
Herşey susmuştu;
Sen geldin rüzgârın sesiyle
Kanadı kırık bir kuştun penceremde
Güneşin gülücüklerini getiren.
Gecenin rüzgârıydı;
Denizlerin özgürce esen meltemi
Öyle güzeldin ki;
Gönül pencereme vuran ışığım
İlmek ilmek çözüp
Nakış, nakış ördüğüm sevdam
Yelkenli bir gemiydin
Uğrak limanlara uğramayıp
Kaç yıldız söndürdüm
Zeytuni gözlerinde
Yedi renk saldılar çiçekler
Kalbimin duvarlarına
Nefes nefes sonbahar kokusu
Ağaçlarda altuni saçların
Milyarlarca yıl öteden
İşığı yeni ulaşan bir yıldız gibisin
Dünyama gittikçe yaklaşan...
Işığın çoğaltıyor beni,bitmem
Ayaklarımda tonlarca ağırlığın gitmem
Yeter ki sen bir mum ışığı kadar yan içimde
Dört duvardı yalnızlık
Yürüyen karanlık ayakları
Başını eğmiş dünyam karardı
Soğuk bir mevsim inerken yüreğime
Damarlarımda "oblomov" bir kan
Akmaz nehir uykusu
Dumanlı bir akşamdı gözleriniz
Denizler gibi çekildiniz
Kumsalınızda yapayalnız bıraktınız
Ufkumda kayboldunuz...
Bilmiyorum gözlerimde kaç saniye kaldınız
Rüyalar anlıkmış
Her sabah sana uyanır düşlerim
Yanımda geceden kalma sesin
Yüreğim yüreğine en yakın yerde
İnanılmaz firarın yıktı beni.
Şimdi neredesin diye sorma sevgili
Gözlerimizin seviştiği yerdeyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!