Burası Karadeniz'in incisi
Sense benim,
Azgın dalgalar döver içimi
Sesini dinlerim
Hüzzam esen rüzgârların mızrabında
Döver sahilleri
Senin gözlerinde buğulu akşamlar
Bulutların itelediği mavilikler
Tebessümlerini indiriyorum
Hüzzam şarkılardan
Kuşların akşam serenatından
Bir rüzgârın sırtından geldi
Bugün yıldızları tuttum seninle
Sevgiye açılan gökyüzü derinliğinde
Bir tayf çizgisinin rengarenk alımında
Esrik rüzgârların yüreklerimizde inleyen
Kozmik nidalarında...
Bugün yıldızları tuttum seninle
Fırtınalar denizindeyim
Kaptansız gemiler gibi vurmadan sahillere
Yüreğimi susturdum,öyle haykırıyorum
Islak,karanlık bir gece düşer yıldızlara
Örtülür kapağı göklerin
Uyur yedi uyurlar bin sene
Bu sabah sana uzanır düşlerim
Haykırır kızıl ufuklara
Zaman durur,koşar martılar
Gagalarında muştular,
Bir yalnızlık şarkısı söyler gibi
Gecenin koynunda
Kanayan dizelere vuruyorum
Sevdanın mızrabını
Yanardağ külleri savruluyor
Şehrin eteklerine,
Bu şehir yanabilir sevgili
Kor alevlerinde serçeler ölebilir.
Gökgözlü fanusun gözlerinde ışıldar kandiller
Hangi zaferi kutlar fener alayları
İlâhi sarayların muhteşem kapılarında
Buralarda gece oralarda gündüz müdür
Kaderimiz bir tek güneşe tutsak mıdır
Ellerimizle çizgi çizgi yürüsek sonsuzluğa
Onlar üzülmeyi bilmezler
Çünkü vakitleri yok;
Elde silah beyinde öldür
Emri,
Ölmemek için öldür dendi
Ağlamaya zaman yok...
Çaydanlık gibisin be sevgilim
Sıkıldım fokurtularından
Çay rengine çalıyor bakışların
Gülüşlerin buharlı su gibi
Tıngırdıyor kulaklarımda
Dilimi yakıyorsun yüz derecede
Palam palam dökülürken içime
Gönlümün penceresinde rakseden karlar
Zemheri ayazında üşürken düşlerim
Don yapan yüreğimden kayıyor baharlar.
Ben sana içimden ne kadar yaklaştıkça
Sen bana o kadar içinden uzaklaştın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!