Sen beni bekleme
Beni ağustostan say böceği gibi
Rakam tutamıyorum ceplerim delik
Çarşı Pazar bana hayran hayran bakar
Tövbe bakmıyorum hata bazı bazı
Sen benim gönlüme yara açarsın
Selamsız sabahsız gelip geçersin
Sevda çeşmesinden sular içersin
Sevdim diye kanat çırpıp uçarsın
Sen benim gönlüme aşkı saçarsın
sen benim yârim olsan
çiçeksiz mevsim bırakmam
dünyayı maviye boyarım
sana baharlar getiririm
sen benim yârim olsan
Sen beni sev
gün bir başka aydınlanır
güneşe pervane kainata
ağaçlar çiçekler renkle tabiata
deniz mavisi gökle cirit atar
Sen beni sevince
bir güneş doğuyor pürüzsüz gökte
dağların şavkı vuruyor düze ovaya
bağlar gül doluyor çiçek her yerde
sen beni sevince bir başka güzel
Sen beni sevsen
Yol bulur aşarım kaf dag neresi
Derim buldum işte gönül perisi
Gözlerin mavisi saçın sarısı
Alıp cennete götürür insanı
Sen ben ve kahve kokusu
Kahvenin köşesinde
Elimde kahve fincanı
Güne hayıflanıp kaldım
Kulağımda su gürültüsü sesler
Sen bütün baharlara bedelsin
Hiç sarışın sevgilim
Olmadı, olmamıştı
Hele yeşil gözlüsü
Sarışın yeşil gözlü
Sen bu yaranın merhemi değilsin
Sevda bağlarında açmış güllerin
Bülbülü mest eder dudu dillerin
Türküsü olmuşsun gurbet ellerin
Sen bu yaranın merhemi değilsin
Sen dağları bilmezsin
Bakma öyle uzak soğuk duruşuna
Özgürlük ateşinin yandığı yerdir
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..