Hayat öğretir
geçtim o yollardan gidenler gibi
zemheri kışlarda hep boran tipi
kah açıldım kah kapandım o kapı
bende bir insanım dersle sınandım
Hay dünya
Günden güne artar derdim kederim
Geldim gidiyorum tadın almadım
Ekmeğimi gözyaşıma banarım
Hay dünya, hay hay dünya yıkılasın
He dağlar
Ezberim bozuldu sevda dilinde
Un ufak ilendim sazım telinde
He gönül he
Karadır kışlarım gülmem bahara
Söyleyin vefasız bayramlar etsin
Selam olsun kaçan yüreksiz yara
Söyleyin vefasız bayramlar etsin
Hele bir sevde
gülden gülüşeri düşmüş yanağa
gamzesi erişmiş baldan dudağa
doyulmaz güzellik baştan ayağa
Hele devran döne
Hey gidinin ağaları beyleri
Bulanmadan şu yaylanın suları
Göç ediyor serhat êl’in kulları
Dört bir yana uzanan kollarım hey
Hele dünya
hele dünya sür git demi devranı
kimin göz yaşında kimin keyfinde
umursama sür git sen bu kervanı
sana da bir gün hesap soran olur
Hele hele
Düzene çatıyorum diye çatma bana
Kurban olduğum aç da bak cüzdana
Evde nafaka bekler eş çocuklar ana
Sen kimin kulu kölesi bekçisisin hele
Hele hele
Acelem yok acemiyim divanda
Baktım herkes su dövüyor havanda
Hayal kurup geziyorlar ummanda
Atmaz mıyım şu meydanın tozunu
Herkes gibiyim
Hüznümün içinde bir damla
Dolar yüreğim dolar gamla
Geçer dedim kaldı zamanla
Bir sen olsan ah bir sen olsan
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..