Dağlar şu yolları açalım
Heybetine kurban olduğum dağlar
Sizden yüceye selamım var benim
Ölen öldü geçit ver geçsin sağlar
Dağlar gelin şu yolları açalım
Dağlar telaşım
soğutmaz mı karlar yanan ateşi
duman duman tüten yüce dağlar oy
yalnız gezenlerin yokmudur eşi
başımda telaşım yüce dağlar oy
Dağlar vardır
Dik yamaçlar sert kayalar arasında
Dağın aşkıdır düzde güle can veren
Gölgesi düşer yaylaların üstüne
Dağlar vardır dağın ardında sevdiğim
Daha burda duruyorum
Gel kasırga, gel tufan gel
Daha burda duruyorum
Gürleyen gök ağan bulut
Daha kahır çekemem
yine mi esiyor hoyrat rüzgârlar
önüne katacak külüm mu kaldı
virane bağlarda tükendi yıllar
bahar açan gonca gülüm mu kaldı
Dalgaya vur arkadaş
bunca dertle baş etmek
dalgaya vuracaksın arkadaş
ekmek aslanın ağzındaysa
mutluluk köpeğin dişinde
Dalımı kır benim
ulan kahpe felek nedir çektiğim
kaç sınav kaç derstir gelip geçtiğim
küpün zehir bitmez dikip içtiğim
belimi kır benim gözün kör olsun
Dara dıla (gönül ağacı )
Sensin toprağı
yağmuru suyu sen
ısıtan güneşi dinlendiren gölgesi
digel
Darıldım
Şekerim, sen de ;
Ankara havası gibisin.
Azıyon bozuyon tozuyon
Yağmıyorsun.
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..