Canımsın canan
Hayat güzel ömür kısa gör canan
Yalnız yaşanmaz etrafa sor canan
Yanan kalbimi görmeyen kör canan
Canlar beni
Canlar beni canlar beni
Okuryazar anlar beni
Vurulmuşum orta yerde
Renge boyar kanlar beni
Canlarım
Derdi veren derman verir diyenler
Nice dertler var devası bulunmaz
Kul hakkını hak yoluyla yiyenler
Derman diye diye gezer canlarım
Can ver bana
Bulutlardayım tozpembe
Güneş yanı başımda komşu
Ay geceme eğlence
Yıldız akıyor yüreğime
Çaresiz yaram
bağlama karadan başa yemeni
ezelden yakılmış gülü çimeni
dilemen kimseden elden amanı
yaradandan bana çaresiz yaram
Çarkı felek
Bulamadım yerin yurdun ararım
Kimse senin hal hatırın sordu mu
Ben yaramı kendim deşip sararım
Felek senin çarkın kıran oldu mu
Çarkın feleği
emek deyince ne gelir akla
hele nedir ağzındaki bakla
alnımdan akan terden bihaber
geçtiğin köprü ayağı benim
Cefakarım
gel göğsüm üstüne sineyi sarım
bunca gam fekarı dağıt baharım
mey tütüne sardı gitmez efkarım
Aşk cenderesi
seni görünce
gözlerimin içi gülüyor
heyecanla bir sıcak basıyor
şapşallaşıyorum
Cennete vardım
Gül kokusu bülbül sesi
Gelir yârin hoş nefesi
Güvercin kırmış kafesi
Öldüm cennetemı vardım
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..