Ahmet Cemil Atay Şiirleri - Şair Ahmet C ...

Ahmet Cemil Atay

Ah nedir zaman?

Yıllar, mevsimler, aylar ve günler
Saniyeler, dakikalar ve saatler
Ah nedir zaman?
Dilimlere parçalanmış mekânlarda yağmalanmış

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Ah yıllar
Ak saçlarım tel tel gözlerimi süpürmekte kimisi yaşıma karalar sürmekte
Alnıma buruşuk zamanlardan anılar dizilmiş dalga dalga yürümekte
Bir tutam kaşım ve gömülmüş çukur gözlerime yarı ölü bakışım
Tıknaz burnumda bin bir geceden kalma bin bir koku ve yarım hüzün yoldaşım

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Araf ve sessizlik

Göremediğim gözlerimin buğulu dünyası
Çatlamış toprağa dönmüş bedenim
Ellerim
Yüzüme doladığım, gözlerimi saramadığım

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Geceden kalan
Asmalı bir günün esrarengiz temsilcisi
Pazarlama, ilkeler, hukuk muhasebe falan
Hiç bir şeyden anlamadığı ne kadarda belli
Aynı düşünceler uçuşuyor, boyutlar farklı
Derdi, böyle misyonlardan çok uzak gerçekler ve somut şeyler

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Ben Ayasofya

Justinyen’ in göz bebeğiydim, dilimde Bizans ezgileri vardı bir zamanlar
Bilgelikle doğmuştum ve adımı tanrıların niteliklerinden koymuştular
Kadim taşlar ve sütunlar ve kapılar vardı mahremimde
Vücudumda dolaştı binlerce eller, ustaların gözlerinde yoğruldum

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Ben kısa anların aşığı
Ucuz manzaraların
Kısa çizgileriyle ressam
Basit kelimelerle
Şair
Kokuşmuş cümleler

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Bugün fahri ağabey öldü

Elinde son karesi
Sessiz deklanşörün cilvesi
Nerde o küfürler o sözler
Yeni bir

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Bir ince gölge
Bir kirli aynanın ardında
Silik yüzlü maske
Yalancı yolların gölgesi
Yırtık pabuçlara bakıyor
Son rıhtımın ucunda

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Doğu ile batı gözlerinde anlamlı
Kızlık soyadı İstanbul, saçları okyanuslarla
Arsız, çıplaklık düşkünü; dünü, bugünü
Sallanıyor kıvırcık saçlarında
Aşk sarhoşu kaptanları dümenlerinde
Su ile raks kıvamında, kubbe altında

Devamını Oku
Ahmet Cemil Atay

Işıltı fikirler ve üzerlerinde yarım kişilikler üçüncü sınıf çalgılarla boğaza sürülmüşler
Gece mehtabı koynunda akıntıyla taşıyan masmavi sular ve de kahır taşıyan koca canavarlar
Issız bir yokuşta sarmaşıklardan tutunmuş bir kelebeğin kanatlarına cellât kör bir kedi
Efendisi Bebek sokaklarında ulu orta ve arsızca elinde bir kadeh dilinde kirli melodi

Ahşap konaklardan kırma cumbalı evler, köşelerinde rengârenk çiçekler

Devamını Oku