Ve bir demet yalnızlık…
Kırgın bir soğukluğu vardı gecenin
Tir tir titriyordu bir fanusun alevlerinde ellerim
Hayallerin öğütüldüğü zaman fabrikası
Kurutulmuş hayallerin son durağı
Gerçekliğe perde çekmiş
Zamana küsmüş, kararsız hayallerin
Benliğini terk edememiş, küfre kucak açmış
Hayallerim.
Hastalıklı ruhum, hasta bedenim
Dört köşe duvarlar, sonsuzluğa uzanmış
İnsansız çağların buzullu kıyılarından
Soğuklarla bezenmiş
Kirli yüzlerin gölgesinde kalmış
Bir parça ekmek, bir yudum su
Hu-ölüm
Sokak lambasının ışığında
Ayaz tiz sesli gece kavalı
Kar damlaları öpüşüyor meleklerin kanatlarında
Bu Devri selamdır sabah ezanında
İhtiyar
Yüzünün kıvrımlarında diyar diyar detaylar
Gözlerinde seneler un ufak ve elinde asası dilinde bir Türkü ölüm sırası
Titreyen dudaklarında o hüzünlü name, her an gözlerinin önünde siyah bir perde
Kırışmış teninin yıllanmış çizgileri duru sular gibi net ve berrak
Gitmediğim Odessa kıyılarında
Saklı bir akşam mum ardında
Kıyısında zamansızlığın
Gözlerin fırtına ve tufan namında burada
Hayal
Maskeler ardında saklı oyun
Tiyatro kelimeler önümde soyun
Çıplaklığında varlığın
Düş yollara ardında yokluğun
Ucundasın hayal gemisinin kanyonlardan akmaktasın
Beyazlara bulanmış ince vadilerin arasından
Gizemli sıradağlar etrafını sarmış, güzelliğine hayran
Küçük kemancı sana maharetini sunmaktan yorgun
Terk etmiş kemanını başucuna
Kadim zamanların en azılı korsanlarından çalınmış
Ucundasın hayal gemisinin kanyonlardan akmaktasın
Beyazlara bulanmış ince vadilerin arasından
Gizemli sıradağlar etrafını sarmış, güzelliğine hayran
Küçük kemancı sana maharetini sunmaktan yorgun
Terk etmiş kemanını başucuna
Kadim zamanların en azılı korsanlarından çalınmış
Zaman öğütülmüş masalların girdabında güzel günler , varlık yine ağır.
Param parça olmuş ruhların dillerinde keder ve hüzün sızışı,
Zülüm ve cehalet ateşinin etrafında toplanmış bedenler umuramaz ve kustahça sağır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!