Kum saatinin akan taneciklerine özgü,
Ölümsüzlerin mukavemetine özdeş,
Beynime akan damla damla panzehir
Damlaların gerçeğe yelken açması
Evveline bağlı, sonsuz
Yavaş yavaş uyanış
Kuru bir dalın ucunda
Bir gün sonbahardan kalma
Bir ince damla süzülüyor
Sararmış yaprağın koynundan
Güneş bulutların ardından parlıyor
Bilmem kaçıncı faslında
Çakan şimşekler var sıcak buhranlı günlerin üzerine
Eşeleniyor toprak eski hayatlardan iz peşinde
İkiyüzlü bir madalyon sarıyor her zerreyi
Ölüm ve hayat adında bir piyes oynanıyor
Çamurdan heykellerin balçıktan dilleriyle yoğurduğu kelimelerle
Biri bizimle dalga mı geçiyor yoksa?
Kör şair
Sessiz gafil
Bir keman rıhtımında
Sallanan ruhun
Şehrin kalabalığında kaybolmuşluğun
Nerde o aşık olduğun
Anın giriftliğinde bütün günahlar
Bir gece balosu
Bir askılı elbise
Bir kadın yamalı
Yanık yüzü
Bütün günahlar
Ah zaman
Bir ikindi vaktinde
Paslı bir sessizliğin süzülüşünde
Uyanır
Soluk soluğa kalır
Aşk
Bir an, anın durağanlaşması
Sessizlik
Şimşeklerin çakması
Bir an
Nesnelerin mücerretleşmesi
Ah İstanbul
Makber-i dünya
Kirli zamansızlığında tarih sayfasının
Zamansızlığında kayıpsın kahve bir bakışın
Uyan makber-i bedeninde
Beyaz güller, papatya ve çikolata…
Sessiz bir ayinin dekoru ve perde
Kahve gözlerde bir tatlı çocuk
Mutluluğu elmalı şeker ve Şukufe
Bir demet yalnızlık bir sessiz papatya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!