an ve zaman
Bugün yeni bir gün
Aldım elime zaman süpürgesini,
Anı temizledim bütün sorgulamalardan
Ve geçmiş gelecek tünelinin yorulmuşluğundan
Aşk ya da Karmaşa
Yalnızlık defteri açılır kapanır hep
Sıkıştırır insan kendini ince yapraklarına
Korkularının peşinden sürünerek
Kırık dişlerinde gençliğinden kalma şehvet kırıntıları
Buruşuk teninde bir gamze ki çamurdan ve etrafında yaşlılık pırıltıları
Gülümsemesinde iffetsiz bir yosmanın en mahrem anından kalma bir imza
Gözlerinde bütün günahların yüklendiği yarı batık bir geminin nişanesi ve yelkenler fora
Titrek ellerinde yazılmışların yalan kalıntılarından nakışlar
19 ekim
Yorgun bir İstanbul vuruyor gözlerime Galata’dan bu sabah
Kızıla çalıyor saçları günün ve bulutlar var levent gibi kulelere gömülmüş
Yağmur pısırık bir halde kıvrılmış kaldırım köşelerine
Ve sabah ezanlarının ardından fatihte yıkılmış bir imparatorluğun izlerine sinmiş halde
Sadece o tarihi hamamın ocağı tütüyor sessiz ve mağrur
Figüran
Batık ruhların sessiz rotası
Kırık dökük rıhtımın perdeseli
Dilsiz senaristin keyfi hali
Figüran
Ahmet cemil efendi
Yaşamak ölmek içindir,
Kanlı ellerin nasırlı halleri dokunur ilk tenine yaşlı gözlerinde dünya kederi,
Şaşkınlığın ilk çırpınışları ipek bedeninden esnek kemiklerine koyulur
Duyamaz kimseler içinde patlayan yanardağın lavlarının yaktığı yüreğinin sesini
Cennetten kovulan Âdem’in o derin ızdırabı melek yüzlü çocuğa ayan olur
Toprak
Kahve susuzluğu, meltemsiz
Parıltı koynunda siyahın, göz
Raks –sarhoşluğum- bir anı
Varlık-kefilsiz söz
Anı
Hatıralarda gizli raks
Su üzeri perisinin cilvesi
Mehtapta kaybolmuş hayal
Sivri kelimelerin işvesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!