Her sabah,
Ölmüş bir mevsime uyanıyorum.
Her sabah,
Yaşadığıma şükredip,
Kan-ter içinde ateşlerde yanıyorum.
Geçmişe bir çizgi çekip,
Bir serin karanlık çökerken,
Sönüyor parlayan ışıklar.
Bulutlar bütün öfkelerini kusuyor,
Gökyüzü çığlıklar atıyor,
Aydınlatmak için geceyi.
Hasretle sarılıyorlar aşıklar,
Yağmurlar yağarken,
Elele saklanmak ağaçların altına,
Sokulup birbirimize.
Hayatı anlamaya çalışmak,
Kemancılar sokağındaki telâşa şahit olmak,
Çay bahçesindeki çay keyfine ortak olmak,
Hiç beklemediğin bir anda,
Kendi içinde yeni yolculuklara çıkarken sen,
Rastgele bir tren geçecek gardan,
Sıradan yolcularla,ıslanan raylardan.
Hasretler taşıyacak uzaklara,
Derin bir karanlık düşecek yüreklere,
Bezgin bir iç çekiş var dudaklarında,
İçinde sebebini bilmediğin korkular.
Bırak aşk gölgelerle yıkanmış gökyüzünü dolaşsın.
Sen güneşe doğru yürü için ısınsın.
Bitsin artık bu anlamsız iç geçiriş,
Bırak sevgim yüreğine sığınsın.
Öfkeler çatlar bulutların üstünde,
Korkular bekler geceleri.
Dualar asılı kalır dudaklarda,
Sürekli bir dalgınlık sarar düşünceleri.
Acaip soğuklar ve yükselen buğular,
Umudu canlı tutar topraklarda.
Aşk derindir,asla inemeyeceğin kadar,
Ve elini uzatıp tutabileceğin kadar yakın.
Hiç bir şey ekleyemezsin,
Hiç bir şey çıkaramazsın.
Bazen acı verir,ağlarsın,
Bazen mutlu eder,tebessüm belirir yanaklarında,
Yasak aşkların son durağı kalbime,
Sahte gülüşlerin gibi çok yabancısın.
Bir çok mevsimi sensiz eskittim de,
Sen yüreğime yerleşip kalan son acısın.
Akşamlar dökülürken tenha sokaklara,
Dalga dalga yayılan bir gri,
Duygusuz bir siyah.
İçimde acılar volta atarken,
Bıkıp usanmak hayattan.
Sonra kelimeler anlamını kaybederken,
Derin bir hüzne sarınıp ağlamak ,
Gecenin gözleri bulutlarda kapanırken,
Dinlenmeye çekilir,yorgun şehir.
İçin titreyerek hasretlere isyan ederken,
Sevenler karşılıksız sevgilere esir.
Burkulan yürekler alt-üst olur birden,
arkadaslar sair ahmet beltekin in hayatı hakkında bilginiz var mı? lütfen yardımcı olursanız sevinirim.