Ahmet Bektaş Şiirleri - Şair Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş

Çobanların gizemli yoldaşı,
Seherin sultanı.
Gelinliğini giymiş bakire saflığında.
Işık Dağı'mın suyu gibi;
Temiz, berrak.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Öykün Me

Bazı ezik toplumların tarihe bu denli şiddetle sarılmasının nedeni şudur: Yeni dönemde kayda değer etkili faaliyetleri olmadığından eski kahramanlıklar üzerinden teselli arar. Kişi bazında da durum budur. Kendi ezik, atası muhteşem...

Tarihsel şahsiyetlerin eksik kalan heveslerini tamamlamaya kendini adamış olanlar bilmeli ki kendileri olmayacak ileri aşamada. Yani taklit ettiği tarihsel şahsiyete kendi şahsiyetleri kurban olacak. Ve tek bir şahsiyet kalacak, o da tarihsel olarak ilk olan; diğeri, ebediyen silinecek!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Gülümün bahçesinde,
Bülbülüm kafes içinde.
Derinden yanarım,
Üzülürüm; ahhh ederim.

Ayrılık büyük zulum

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Asil

Anlatılamaz!

Sevdayla dolaşırken papatyaların arasında,
Gözüne ta uzaklardan ilişir narin bir gül.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Aşk okunu fırlattım.
Tam isabet…
Güller aktı yüreğinden,
Damla damla yüreğime.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Sarı saçlarına yakışır al yazma.
Ela gözlerine sürme...
Gülümse
Yakışır gamzelerine...

Kalem tutan ellerinde

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Aşk’tan Öte

Gizli bir bağ var
İkimizi bağlayan.
Belli ki tanışmışız ezelden.
Gönül kapısını rasgele açmıyor.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Gümüş saçlarımı dağıtan
Serin sonbahar rüzgârlarıyla
Arınıp yılların hüznünden,
Bunca acıya kedere inat
Yüzünde tatlı bir tebessümle gel.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Gül

Rengârenk buket içinde en güzel gül.
Narin, şirin, tutkulu bir kadın Gül.
Bazen sevgiliye uzanan bir tek gül.
Yüzleri güldürür, sevgilim hadi gül.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Yara

Bozuk mahsuller imha edilir...
Yaraları sarmak ister bilgelik.
Ara vermeyen diş sızlaması,
Günahın izi.

Devamını Oku