Ahmet Bektaş Şiirleri - Şair Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş

Lokal mi, genel mi?

Anestezi sözcüğünü duymayan yoktur. Lokal anesteziyi dişçiler sık uygular. Burnumdaki kemiği almak için lokal anestezi uygulanarak yapılan ameliyatı şuurum açık, acı hissetmeksizin izledim.

Bir de dokunmaya hassas olanlar var, bir nevi tik; dokunma/tik insanlar var. Böğrüne dokununca gayri ihtiyari küfredenler, “hıyyy” şeklinde ses çıkaranlar…Bazılarında bu hal o kadar ilerlemiş ki dokunmaya gerek yok uzaktan işaret etmekle de aynı tepkiyi gösteriyor.Televizyonu uzaktan kumanda ile kontrol eder gibi…

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kim Kime

On sekiz bin alem iç içe,
Herkes ayrı alemde.

Kimi mal, mülk peşinde,

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kardelenim

Surette yansır “Zat”ımız.
Bazı dil söyler,
Bazı derinlere dalar gönül.
Görünene aldanma,

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kavgası Olanın Menfaati Vardır

Kimse boşa kavga etmez. İlla maddi ya da manevi bir çıkar vardır. Bunun için kavgaya tutuşur insanlar. Yunus kavgacı değildi...

Ben varsam, sen de varsın. Biz varsak, siz de olur. Bu açıdan herkes kendi adına vardır. Kimse “biz” kapsamında herkesi kucakladığını sanmasın. Bu aldatmadır. Çünkü “biz” kapsamına alınan “ben”, “biz” diye adlandırılan öğretiye hapsedilebilir.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kendini bilmek

Gençlerin aynada gördüklerinden daha fazlasını, ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler. (Mevlana)

Öncelikle şu kelimeyi yerine oturtalım.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

İnanma Bil


İnanç Nedir? Mutlak manada inanç var mıdır?

İnanç:Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

İnsanlar Hüsranda Mı?

“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. ﴾ 1-2﴿ Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir) .﴾ 3﴿ ” Asr Suresi; 103
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#103:1

Okunuşu; “Vel asr. İnnel insane le fi husr. İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr.....”

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kalın kafalılık

“Konuyu bütün yönleriyle anlattım, bir türlü anlamıyor kalın kafalılar.” Diye söze başlayan birisi için iki durum söz konusu.
1.Durum: Gerçekten Haklıdır, anlattıkları gerçektir, anlaşılmadığı için serzenişte bulunuyordur.
2.Durum: Haksızdır, doğruyu anlattığını sanıyordur. Serzenişte bulunmakta kendi açısından haklıdır, gerçekte haksızdır.
Serzeniş cümlesinde geçen iki husus var. Biri konuyu bütün yönleriyle anlattığını söyleyen kişinin gözünden kaçan önemli ayrıntılar olabilir. Diğer husus anlatıcının kalın kafalı olarak nitelediği şahıslar konuyu mu, maksadı mı anlamamıştır? Anlamak kapasite ile sınırlı olduğuna göre anlatmak da yetenek nispetindedir, elbet. Yani anlatanın becerisini aşıyor ise dinleyenin kapasitesi, gözden kaçan şudur. Eksiksiz anlattığını sananın yanlışını dinleyen görüyor ve fikrine katılmadığından onaylamıyor. Anlatan veya anlattığını sanan da yırtınıp duruyor ve “Kimse bir şey anlamıyor, insanlar kalın kafalı” türünden cümleler kurarak serzenişlerini sürdürüyor. Çünkü kendini kusursuz bildiğinden, diğerlerini de anlamakla mükellef farz ettiğinden asla kendini yenileyemiyor. Kolay olanı seçiyor, “Kalın kafalılar, anlamıyorlar” diyerek olduğu yerde sayıyor! Hatta savunduğu fikri anlatmaktan da vazgeçerek sadece eleştirme yolunu seçiyor. Başkalarını da aşağılayarak kısır bir döngü içinde buluyor kendini.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kadını Erkek Üzerinden Tanımlamak

Son zamanlarda kadına yönelik şiddetin nereden kaynaklandığını düşünelim mi ne dersiniz?

Kadınları erkek üzerinden tanımlamak yüzünden olabilir mi?

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

İyi Kötü Göreceliliği

Siyahın beyazı göstermesi gibi. İyi olanı kötü, kötü olanı da iyi belirler. Kötü olmasa iyi diye bir kavram olmazdı. Normal seyirde bir şeye isim koymak için veya bilmek için onun karşıtı da olmalı ki bilinsin! Bu nedenle sözlüklerde bir şey karşıtıyla tarif edilmeye çalışılır!

İyi de benim kötü de…

Devamını Oku