Ahmet Bektaş Şiirleri - Şair Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş

Kadın ve toplum

Beşeri veya İlahi her sistemin kanun ve kuralları vardır. İnsanın mahiyetinde noksanlık olduğundan, hiçbir sistem tam mükemmelen uygulanamamıştır. Mükemmellik nispidir, görecelidir.
Bütün sistemlerin kapsam dışı olanlar için kişisel hak ve hukukları belirlenmiş ve kabul edilmiştir. Zorlayıcı sistemler ise tarih boyunca kabul görmemiş ve kötü anılmaktadır. Firavunların ve faşistlerin düzenleri, v.b.
Yeryüzünde geçerli olan en son semavi din olan İslam dininde de tabi olmayanlar için haklar ve hukuklar belirlidir.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Türbe/dar

Şu yaşlı Dünya’da kısacık bir an gibidir insan ömrü. Fakat ebedi bir hayatın da esasıdır. Kim ister ki boş yere yaşayıp ölüm gelince de yok olup gitmeyi? “Şehitler ölmez” nidaları kulaklarımda çınlıyor. Başka bir boyutta devam eden farklı bir yaşamı ihtar eder gibi. Bu yaşamın nasıl olduğu herkesin kendi aleminde farklı olabilir. Gönüllerde yaşamak da bence bir nevi yaşamak.

İnsanlar değer verdiği kişilerin ölmesini istemezler bir şekilde hatırasını yaşatmak isterler.Anıt mezarlar, türbeler bu maksatla yapılır.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Bende


"Beni bende demen bende degilem..." Yunus.
Bende; isim Kul, köle.TDK...
Ben de derim ki;

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hüzünlü bir sonbaharda
Islanırım yağmurlarda
İnce sızı kalpte sevda
Kardelenim neredesin.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

İkna

İnsanları bir araya toplayan en güçlü şey karşılıklı maddi ve manevi menfaattir. Medeniyetin de oluşmasının sebebi budur zaten. Bu da ikna ile olur, ikna ise kutsal ve insancıl gayelerin üzerinden daha sorunsuz yapılır.

Toplumda önder olmak isteyen kişiler o toplumu bir şekilde ikna ederler. Bunu bazı kılıçla bazı da tatlı dille yaparlar. İnsanları ikna için iki ana kural var; ödül ve ceza…

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Vurgun

Mecnun olup, çöllerde gezmedim.
Ben de buldum aşkı amma...
Kurşunla sanma;
Yüreğime saplanan ok ile vuruldum.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Tesettür ve kadın

Tesettür kadınlar için fıtridir. Yaratılışı gereği erkeklerden daha latif ve zayıf olan kadınların, vücudunu yabani bakışlardan koruması tesettürle mümkündür. Tesettürün niteliği üzerinde çıkıyor bazı sorunlar. Yani kadın örtünecek de nereye kadar… Başını örtmeli mi? Bacağını, göğsünü, belini, boynunu gösterebilir mi? Kimlere, neresini gösterebilir? Bu husus kişiden kişiye farklı olacaktır, elbet. İslam dinine mensup bir kadın ile Hıristiyan, Musevi veya ateist bir kadının örtüsü aynı olmayacaktır. Zaten bütün sıkıntı burada yaşanıyor. Maalesef, dinler ve kişiler arası bu farklılıklar bir türlü kabullenilmiyor. Herkes kendi tarzını dayatıyor!
Yapan bilir, bilen konuşur kaidesince; insanı yapan en iyi bilir! Tesettürün ne şekilde olacağı yüce kitabımız Kuran da gayet açık belirtilmiştir. Bu konuda İslami görüş belirtilecek ise ayetler konuşur, insan susar/susmalı…


Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Takılıp, çakılıp kalmak! ? ...

Bizim köy Işık Dağı’nın eteğinde olduğundan dağları severim. Ta zirveye çıkıp etrafa bakarken görüş alanım genişlediği gibi hayal dünyam da genişliyor.
Küçüklüğüm geliyor aklıma. Yaz tatilini hep köyde geçirirdik, Babam, dedemin işlerine yardım eder, biz de köyün tadını çıkarırdık. Sabahın erken saatlerinde çıkar, hava kararmadan dönmezdik eve. Bütün günü dere kenarında söğüt ve kavakların serinliğinde oyunla geçirirdik.
Traktör bizim küçüklüğümüzde yaygınlaşmaya yeni başlamıştı. Öküz arabalarını ve sabanı, düveni bilirim. Traktörün gidemediği yerlere en iyi eşek gider, bu yüzden her evde bir eşek bulunurdu. Bizim boz eşeğimiz vardı. Dedem, otlaması için uzun bir urgan ile yere çaktığı çiviye bağlardı. Gün boyunca en az iki defa yerini değiştirirdi. Bunu neden yaptığını sonradan öğrendim. Urganın ulaştığı mesafedeki otların haricindeki diğer bölgelerdeki otları da yayılabilsin diye yapıyormuş. Anladım ki eşek bile, eşekliğiyle çakıldığı yerde öylece kalmaktan memnun değil.
Neden bazı insanlar, görünmez bir iple bağlıymışçasına bulunduğu yerden / fikirden uzaklaşamaz. Yeniliklerden kaçar…

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kader

İspat inançla olmaz, inanç kabuldür.

İlk önerim 'Küçük Prens/Saint de Exupery' okumak gerek. Çünkü izafiyet anlaşılmadan materyalist fikirler dahi inanç ekseninde kalır. İzafiyeti anlayan işi anlar.
İlk olarak maddeye bakalım.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hazmetmek


Ne kadar çok çeşitli, gıdalı yerseniz yiyin; vücudun istifadesi hazmedilen kadar olacaktır. Küçük çocuğun ağzına ağır yiyecekleri tıkmakla çocuk beslenmiş olmuyor. Aynı şekilde hazmedilmeyen ilim ne kişinin kendine ne de başkalarına fayda sağlamıyor.

İlimi hazmetmek nasıl oluyor?

Devamını Oku