yine akşam
yine karabulutlar gibi hüzün kaplar,
seni beklemekle yaşlanan ömrümü.
tazelenir her akşam sol yanımdaki sızı
daya göğsüme başını
dinle sensizliğe atan kalbimi
Şiir;
Uyanmak güne göz kırpmaktır
Bir türkü tadında uyanmak
Ve hayatı mırıldanmaktır
Şiir;
Açıp pencereyi derin bir oh çekmek
azize'm,tüm suç,fotografı çekende !
köşesi kırık bir siyah beyaz fotoğrafın yoksa,
sen çok şey kaçırmışsın be dostum...
sahi biz siyah beyaz mı baktık?
ya düşlerimiz ne renkti?
resimler konuşurdu eskiden
acılarımı toparlıyorum,
bu gece
köhne sabahlara inat
yitip giden zamana yayılmış bir hikaye,
kaf dağına uzanan masal
yada kalbime kazıdığım tek hece
tükenmez bir şiirsin
vakitli-vakitsiz dilime dolanan
sensizliğin acısı içimde depreşirken
seni bir sigara molasında
içime çektiğim son nefese benzetiyorum
yağmurla düşen her damlada
sonra dedim ki;
"haydi bugün kendi hikayeni yaz"
tükenmiş bir kalemle
zemherinin bu soğuk yüzüne üfür
buruşmuş saman kağıdına silik çizgiler çek
inceden, inceye.
yaz dedi, azizem;
uzanıp tutamadığın ellerimi
bölük-pörçük bir vuslata aldanma
hasret kaldığın gözlerimi
ıslak bakışlarında sakla
unutamadığın sözlerimi
sen yoksun diye zamanı savuruyorum
sığınıyorum düşlerimin üryan-lığına
dipsiz kuyulara sesleniyorum
sensizliğin laneti şimdi yanıbaşımda
uslanmaz hayallerle aynı yastıkta
bir melodisin dudaklarımda
Sözlerin zamana yenik düştüğü andayız
sadece bu mu?
yoksulluğun direnişle kardeşliğine ne demeli
ya gerçekleri güneşin gölgesinde arayanlar
ve ya dilimizden düşürmediklerimiz
belkî ayna gibi parıldayan serapta,
Roj îro zû derket
Ê dereng mayî ez bûm
Hatim ji şeva bênamus
Vemirî ronîya cavên min
Ji zordestîya bêbexta
Ey dilê min
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!