bin yıllık bir rüyayım
beklenmedik suskunluklara gebe
ve her defasında yarım kalan
yarım kaldığı için de
tabiri zor
tabiri korkutucu
rehin bir yaşama iltica
yitirdiğim düşlerimi yutkunuyorum
umuda ve aşka dair her şey,
can çekişir içimde
başucumdaki telkinden bihaber
şehadet getiriyorum
içimde zonklayan bir sızı var,
hep seni hatırlatan.
yaşanmamış bir kaç hjikaye
ve sonrasında dilime dolanan,
sensizliğin melodisi.
hani unutsak diyorum dünü
nasıl anlatayım azize'm
umutsuzluk içimizde yanarken
baharlar da avutmuyor artık
çiçekler desen?
boynu bükük kaldılar,
açmaya niyetsiz
Öpüyorum Yalnızlığımı.
gecenin gizine karışırım
fark edenim olmaz
karanlığa yazıyorum seni her gece,
sözlerime cemreler düştüğünden beri
tarifsizdir seni özlemek
belki seni özlemek
gülüşünü bırakacak yer aramaktır
bulduğunda da baş köşeye oturtmak
sonra karşında el-pençe divan durmaktır
seni özlemenin tarifi;
Bir gün daha ışıyor
Sensizliğin karabasan sabahlarıma
Ne bir ses,
ne bir soluk.
Hasretin boğazımda bir hıçkırık.
içime gömdüm hep,
sesizliğime inat
seninle tüm konuşmalarımı.
yankılanıyor, içimde
bıraktığın tüm vedalar.
alevleniyor,
Kimi uykusunda
Kimi keşfinde tehir edilen aşkların
Kimi de beklentisinde geçen zamanın
Bir de sensizlik var
Gecelerime karabasan gibi çöken
Nereye kadar sürer, bilinmez
dinliyor musun azize'm?
sensiz bir hiçtir bu hayat
yanıyor içimde biriken hasret
herşey siyaha dönüşüyor bu şehirde
sokaklarından sen geçmeyeli
sabahlar isteksiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!