Sen ki bakmadan görürdün
Okudun göremedin
Yansıtan yerlerimde göründü yüzün
Olabilir de
Olmayabilir de
Mesele etmemeli bunları
Yelkovan ve akrep doğmadan çok önce
Henüz yıldızların delinmediği zifiri bir karanlıkta
Kainat
Hangi yöne baksam sonsuz
Şükretmenin sonu yok
Hep daha kötüsü var
Daha ağrılısı
İçini boyayan bir renksin
Tasarlanmış boşlukların
Dalga boyu gibisin ışığın
Renk senin sayende
Ama gören benim gözlerim
Zaman
Gönlün en geniş çerçevesi
Kuyu suyunda yansıyan aydan
Basamak basamak inilen karanlık
İyi insan mutludur
Üzgün olabilir
Büyük acılar da çekebilir hayatında
Ama mutludur
Işık gibidir mutluluk
Sabittir hızı
Bir şiiri başka bir dile çevirmek gibi
Yalnız yaşamak
Yaşadığın şehirde
İmkansız şey
Gördüğümü duyduğumu anladığımı
Gördüğüne duyduğuna anladığına çevirmek
Zaten iyi bilirdik onları
Zaten cennetti tozdukları
Koparıldı da soldu da öldü
Tekrar açacakmış orada
Sonsuza dek
Bir seyahat acentesi önünde Marco Polo
Hemen yanında da bir hediye dükkanı
Dünyanın en güzel şehirleri magnet olmuşlar
O da bakakalmış Çin malı dünyalara
Umuttan zamanı çıkardım
Aklı karıştı
Umuttan aklı çıkardım
Hiç değişmeden kaldı
kısa ve öz