Nasıl becerdi bilmem çatıya çıkmış kedim
Yetmez mi izlediğin gün dönmeden in dedim
Miyavlayan dilinden bir güzel fırça yedim
Kedi dedi ki bana; gerek yok haykırmana
Doymadım seyretmeye işim bitmedi daha
Yıldızlar düşer gökten erişirim sabaha.
Yağmurun gözlerinden şiir içtim bu gece
Patladı tomurcuklar hazla biçtim bu gece
Yanılmışım yıllardır sanki hiçtim bu gece
Günlerin şen olsun yormasın hayat
Acıyı kederi üzerinden at
Annene babana hayırlı evlat
Olasın Kerem Berk huzurlu mutlu
Günlerin geçmesin sisli bulutlu.
Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir... Orhan Şaik Gökyay
Şimdi tarihte kaldı anlattığın o vatan
Anlamadım bir türlü bunca gürültü niye
Yazdığım her şiirim güne gelmedi diye
Kırıyor döküyoruz yer vermeden sevgiye
Ülke yanmış yıkılmış kimin umurunda ki…
Site olmuş ormanlar kirletilmiş ırmaklar
Ne zaman elimden kaçsa bir şiir
Kendimi severim aynaya bakıp
Beni kıskanarak geriye gelir
Türlü imgeleri peşine takıp…
Olur mu hiç böyle kıskanç sevgilim
Niye küstün söyle kıskanç sevgilim.
Tebessüm mü emzirdin müstehzi dudağından
Yorgan mıydı saçların üşüten gecelerde
Yere bile koymadın bırakıp kucağından
Seni nasıl anlatsam yetersiz hecelerde.
Düşlerimden eksilmez aydan nur alan adın
Ok edip kirpiğini kalbime çakan kadın
Vicdan akıl merhamet tutuşmuş bir savaşa
Garnizonlar kurmuşlar her şehre dağa taşa
Bilinmiyordu belki kim zafere ulaşa
Müttefikmiş merhamet uzun süre vicdanla
İşi olmazmış asla ölümle canla kanla.
Pİ’yi sordu sunucu yarışma arasında
Pİs bir ışık fırladı gözünün karasında
Ya bir şey öğrenmemiş ya öğrenmiş unutmuş
Sabaha doğru doğrul gülümse gözünü aç
Sadece sen mi korktun titriyor bak bir ağaç
Ruhunu gasp etmesin yalnızlık denen kıskaç
Pencereni arala saçını sevsin rüzgâr
Sabırlı ol sakin ol elbet dönecek bahar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!