Ankara’da kar yağar
Her taraf kömür isi
Ankara’nın ayazı
Titretir içimizi
Isınabilmek için
Bir dilber kaşıdır hilal iken ay
Yarın cemaline benzer dolunay
Gümüşten bir tepsi gibidir gökte
Yolculara gece yol göstermekte
Buluta gizlenir biraz utangaç
Bazen gururludur bazen de kıskanç
Olur da bir gün beni ararsan
Sen gittin gideli sokaklardayım
Nerde kalıyorsun diye sorarsan
Ya metruk bir evde ya parklardayım
Gözümden dökülen yaşlar olur sel
Hani bir hırka bir lokma diyen
Takva libasını üstüne giyen
Ekmeğini bölüp dostuyla yiyen
Ben mi yanılmışım din mi değişti
Yılları maziye gömdüm gurbette
Gündüzü hasrette gece nöbette
Acı çektiğimi duyup elbette
Ağlama desem de ağlayacaksın
Kar yağmış başını eline alıp
Annem babam kardeşlerim
Hepsini ben çok severim
Sabah akşam şükrederim
Evimiz gül bahçesidir
Akşam karanlık basınca
Gökte kandiller yanınca
Sonsuz semaya bakınca
Aklıma sen geliyorsun
Şansın varsa çulun yün yorgan olur
Şansın yoksa gülün ısırgan olur
Eli serinleten tatlı meltemler
Seni helak eder kasırgan olur
Her yüze gülene güvenir isen
Ehli ilmin toktur gözü
Gönlü zengin temiz özü
Alimin bir tatlı sözü
Yeğdir cahil sohbetinden
Doğruları alırım
Yalanla yoktur işim
Nasihatler veririm
Budur alışverişim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!