Bu şerbet, Hakkın şerbet’i.
İçmek öyle, kolay değil.
Bu Mürvet, Hakkın mürvet'i.
Girmek öyle, kolay değil.
Senin çektiğin, çile’mi,
Beni, âşık ediyor, şu heves’in.
Kulak’larımda çınlar, ince ses’in.
Sanki, boynumdaki, beyaz kefen’sin.
Neymişsin, sen böyle, söyle kız Ayşe.
Koynuma, koş gel desem, çağlamazsın.
Gözlerimi, gözlerinle saydın.
Bir yıldız gibi, önümden kaydın.
Sevgimi götürüp, çöle yaydın.
Kız sen beni, çöl den çöle koydun.
El’inden, bir tas su içemedim.
Şire görsen, geri duraman.
Petek yapıp, bal vuraman.
Vallahi, bir işe yaraman,
Kızıl arı, sen kızıl arı.
Arada bir, bizi sokarsın.
Nasılmış ahretin hallleri.
Öğrettiler mi? Söyle baba.
Kim imiş, daha inat, deli,
Öğrettiler mi? Söyle baba.
Hani, ben inadım derdin ya.
Al götür, seninle her yere.
Kışa bırakma, bahar beni.
Gezdir beni, ellerden ele.
Kışa bırakma, bahar beni.
Nerde çiçek açsa, koklayak.
KIL
Görünüşte, hiçbir değeri yok.
Kıl işte deyip, gelip geçeriz.
Gereksiz konuşan, bir insana,
Kıllık yapma lan, şurdan git deriz.
Seni, sokakta görüyorum.
Bu kimdir diye, soruyorum.
Gittiğin yere, varıyorum.
Bu sokağa, kim attı seni.
Senin, hiç bir sahibin yok mu?
Bir sevinçle, bir heyecanla,
Sanki uçuyor, insan canla.
Zamanı bilmezsin, o anda.
Ne hoştur, sevdiğine varmak.
Heyecandan, elin dolanır.
Şu kaderin cilvesi,
Neler eder, insana.
Bir de, nefsin hevesi.
Neler eder, insana.
Tuttum dersin, bir el’den.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!