Bazen çoşuveriyor içimdeki sen.
Ne mümkün susturmak çığlıklarını
Ben silip atmadıkça anıları,
Hergün yaşanır bu ölüm anları..
Sen gittin!
Firari bir aşkın iki kaçağıydık seninle
Köşe bucak saklanıyorduk birbirimizden
Ne zaman köşeyi dönsem korkak adım,
Enseme yapışan nefesinle hızlanırdı kalp atışlarım..
Kuzeyinde ıslak mavi gözlerinin..
Yaklaşmak ten yakıcılığındaki mesafene..
Kıyısında buzul beyazı ıslak ellerinin..
Cümleler hep eksik..
Yok söyleyecek tümcelerim..
Ve bıraktım zamanı avuçlarımdan..
**
Kendine esir bir kadının zincirlerini kıracak kadar cesurdunuz oysa..
Vurulan her kılıç darbesi aşk’ı kanatsa da, bilirim bayım öldürmezdiniz, öpmeden son defa..
Verdiği kararın cesaretini gösteriyordu kadın..
Gidiyordu..
Aşk gibi gidiyordu..
‘’Hala hayat var bu ölü yürekte ‘’diyordu..
Eze eze gidiyordum sevdiğim tüm kadınları..
Eze eze..
Öldürmüyordu yaralarımız, sürünüyorduk..
Ölmek istiyorduk;
Zirvesinde acının.
Muska gibi üzerimizde taşıyorduk yalnızlığımızı..
Gözlerim düşüyor ağlayamıyorum..
Çağlardır biriken göz yaşlarımla özlüyorum ıslaklığı..
Kan damlayan caddeleri düşünüyorum sonra..
Basıp geçtiğin..
Kör olasım geliyor..
Görüyorum da ağlayamıyorum..
Kan uykusundan uyanmıştı gözlerimiz..
Anılardan,
Saçma sapan ayrıntılardan
Kurtulmak isteyen yüreklerimiz..
Sanki ruh kanseriyiz..
Bir kaşık suda boğuluyorum
Unutuyorum tüm bildiklerimi,
Çakılınca denizine,
Beton etkisinde..
En kuytumdan vur beni..
Vebali boynuma..
Gerisin geri çekildi dudaklarım. Bedene bürünürken acı, saklanırdım gecenin en tenhasına..Oysa öpecektim seni en mahreminden, fütursuzca..
Bir damla yağmur tanesiydin sen, suyu ıslatan..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!