Doğruyu söyledim, insan kırıldı,
Dilim sussaydı da, yalan olsaydım.
Gelen ateş olup, yakmak istedi,
Orman ateşinde, duman olsaydım.
Zor imiş insana hakkı anlatmak,
Dünyaya gelirsin, ana rahminden,
Sen doğmadan, selam gelir Rabbinden.
Sual olunmaz, Rabbin hikmetinden,
Çabuk gelip geçer, ömür dediğin.
Çarşafa sarıp, verirler anaya,
İnsanoğlu şeytandanda olmuş besbeter,
Puşt adam olmuş, masumu kuyuya iter.
Fakirin bedeni kan, vucüttan akan ter,
Yıllardır gözden akan, onca yaşa yeter.
O gün eser poyraz, her yerden derin eser,
Hayat Zulüm olsada, yıkılmam yılmam,
Önümde bin engel, dağ olsanızda durmam.
Durduk yere, söz şiire bilmece koymam,
Dokuz imam, On? Ey On birinci imam.
Ey fıtratın hali, insan yaşarken cani,
Oyun oynuyalım mı? Olur neden olmasın,
Hişt ins sessiz ol, zaman saati bozmasın.
Beni soran sorsun, sormayanda sormasın,
(On üç cuma?) dördüncü yılın kutlu olsun.
Bir var bir yokmuş, yok olan yok olmuş,
Hakk'ın o güneşi, On İki'ye değecek,
Gelen vakit, zamanı değerlendirecek.
Yenerim diyen, o ülkeler yenilecek,
On İki Yıldız, On Üç'e boyun eğecek.
Hani Yusuf derdi, On Bir Yıldız Ay Güneş,
Dört yıldız var ki? Ayrı renge bürünür,
Uzak değil yakın, insanlık sürünür.
Peygamberin hırkası, sırtda görünür,
Nedir on üç hecede, karanlık gece.
Anlamak imkansız değil, sırda ne var,
Bir ülkü var ağaç arkasında saklı duracak,
O on yerde tüm bitkiler, tüm çiçekler solacak.
O gün hayvan, topraktan dışarıya çıkmayacak,
On ülke helak olacak, yirmi lider ölecek.
Ey dünya ülkeler çığlık içi, kan oluk oluk,
Bir sabah güneşi solar içimde,
İnan cehennemin ortasındayım.
Gözümden dökülür şu kanlı yaşlar,
İnan kanlı savaş ortasındayım.
Gece çöker üstüme boğar beni,
Ey kul amel defterin hangi elde kimde,
Doğru Hakk sözü, Hakk alim der o dilimde.
Desensizdir Süleyman, sır uçan kilimde,
Bir sır daha var, o sıratı müstakimde.
Veli sert, kızgın, veli ister merhamet hakk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!