Kulun kullarından niye kin nefret eder,
Nesiller başı boş yolda, nereye gider.
Rabbim kulun ne ederse, kendine eder,
Sana sırtı dönen kula, ben dostum demem.
Kiminin eli işte kiminin oynaşta,
Ey hadsiz gafil, sen benim şiirime,
Namlı döner de mermi çatar mı sandın.
Benim şanlı kalemim Allah bir derken,
Sen beni cehennem de yanar mı sandın.
Nice şairleri güya susturdunuz,
Ey Amerika azabildiğin kadar az,
Puşt gavat olan o vekiline mektup yaz.
Terörist fistan giyecek, bu Türklükte tarz,
Ey Rabbim gavatların, sen mezarını kaz.
Babası Amerika anası israil,
Çok büyük bir Alim varmış, çevresindeki bazı köylüler tarafından tanılırmış.Bir gün o büyük Alim bir dağın tepesinde Başında Sarık Üstünde Cübbe Elinde Asa Allah'ı zikredermiş. Bir anda ses duymuş. Ey Alim başındaki Sarık Üstünde ki Cübbe Elindeki Asa olmasa sen Alim olurmuydun. Zikir halinde olan Alim bir anda Allah diye sıçrar. Başındaki sarı Elindeki Asa bir anda yere düşer Sırtındaki Cübbeyi yere fırlatır. Dilinden şu sözler dökülür. İlim sarıktamı İlim Cübbedemi İlim Asa'damı yoksa ilim bende mi? Alim yerdeki sarığı sarar başa Cübbeyi giyer Asayı eline alır çıkar yola. Hiç uğramadığı bir köye uğrar o köyde onu tanıyan üç kişi çıkar. Bu üç kişi ey ahali büyük Alim geliyor koşun onu karşılıyalım der. Lakin Alim yüzü kireç gibi Aklı hala o seste. Köyün girişine vardığında onu tanıyan üç kişiden biri Ey Alim Allah razası için sarığını bana hediye et hep seni hatırlarım der. Alim kıramaz sarığı verir. İkinci kişi ise Ey Alim Allah rızası için bana sırtındaki Cübbeyi ver hep seni hatırlarım der. Alim ikinci kişiyide kıramaz onada Cübbeyi verir. Üçüncü kişi Ey Alim bana Asanı Allah rızası için hediye et baktıkça seni hatırlarım der. Üçüncü kişiyide Alim kıramaz hediye eder. Alim Sarıksız Cübbesiz Asasız köylünün içine karışır. Kambur yaşlı bir adam koşarak gelir. Hani nerede Alim gösterin bana demeye başlar. Alim ey ihtiyar Alim benim der. İhtiyar Alime bakar gülümser sen mi Alimsin ne sarık ne Cübbe ne de Asa var bunlar sende yoksa sana ne gerek der uzaklaşır. Alim ihtiyarın arkasından seslenir. Ey ihtiyar HIZIR'da Sarık Var Cübbe Var Asa Var onunda bildiği bilmediği çok şey var. Sarık gitti Cübbe gitti Asa gitti. Ey İhtiyar Sen sandınmı ki bu dünyada ilim Alim bitti. İhtiyarda olsa HIZIR'da olsa Sarıksız Cübbesiz Asasız bir Alimden nasibini alıp öyle gitti. UYAN EY İNSAN UYUKLAMA BİTTİ.
ŞAİR YAZAR= ZEKİ GÜNAY 19.06.2023
Gemiler dizili, mal götürür adadan,
Her bir kul mirası, hak görürmüş babadan.
Bu pazar öyle pazar ki? Sanma Sıradan,
Anne, baba, kardeş, dost, satan satana.
Ahlakı yıktılar, bak Zinayı kurdular,
Dünya öyle bir halde ki herşey bitti sanılır,
Virüs niye geldi bilmez, kul gaflete sarılır.
Büyük savaş kapıda mı insanlar hep yanılır,
Kimse gülüp oynamasın savaş yeni başlıyor.
Kafirler kin tohumu, ekmiyor mu sanarsınız,
Ey kul kanma dünya malına, kıl namazını,
Ben kılarım diyenlerin kıldılar namazını.
Kullardan saklama, nimetin çoğunu azını,
Haline şükret Ey kul, secdeye eğdir başını.
Gülüp eylenenler geçip gitti Fani dünyadan,
Vatan dedin şehit düştün, yandı nice can,
Şerefli akarmış, şehitten çıkan her kan.
Bu dünya fanidir, cennettedir saray han,
Ey Peygamber gülü, Şehit Erdem Ertan'ım.
Ey bedrin aslanı, süper ettin gövdeni,
Allah göstermezken, ben göstermem rızayı,
Emin ol şehidim, vuran bulur cezayı.
Katiller dünya ahrette çeker ezayı,
Ey peygamberin gülü, Şehit Sinan Ateş.
Sahipsiz mi sandı seni, kahpe kurşunlar,
SELAM
Selamı verirken, Allah’ı düşünüp de ver,
Ey Haram lokma, helal kazanandan akar ter.
Müslümanın direk gibi? dimdik durduğu yer
Namazdır ver namazda, sağa sola selamı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!