Derdi veren Allah dermanda verir,
Allah'ı kalpten seven, her kul erir.
Yoldan sapma, yönü kabeye çevir,
Şeytandan önce, sen şeytanı devir.
Ufak bir sınavdan, pest etmek olmaz,
Sırrı açarsan sır görünür,
Sır pusuya doğru sürülür.
Sır ölür başka sır görünür,
Bugün susta sen yarın konuş.
Ölen yiğit, gelen de yiğit,
Ey güzel peygamberim, sen yoksun diye,
Ümmetin İslamı görmezden geldi.
Allah'ın emriyle gelen o Kuran,
Raflarda tozlanmış bir hale geldi.
Ne Allah'ı anan ne Kuran okuyan var,
İster gam ol ister keder,
Rabbim etmez kulu heder.
Kullar amelince eder,
Yeter ki sen yolunu bil.
Düşme dünyalık derdine,
Ben dadaş oğluyum ana Avşar eliyim,
Çanakkale’nin Sakarya’nın yiğidiyim.
Dumlupınar bizden akan kan ile durdu,
Kim bizi yıkacakmış söyleyin bileyim.
Yüreğimizde iman, Allah dedik ana,
Allah'ı bilmeyen kullara, asla boyun bükmem,
Dünyayı altın yapsalar, yine eyvallah etmem.
Kâfirlerin arkasından, ben ölürümde gitmem,
Şeriat bilmez kullar, bana düşman kesilmiş.
Alemlere Rahmet gelen peygamberim dua et,
Bülbül oldum kırdım, karanlık kafesini,
Uçtum gökyüzüne, çektim dert nefesini.
Uçarken gördüm, adaletin tepesini,
Zindan susturamaz, şeriatin sesini.
Bir değil bin zindana, atsanlar nefsimi,
Gül açmış dikeni batmış bağrıma,
Ey İnsan dokuma ah-u zarıma.
Bugün geçti, senet var mı? yarına,
Hey hak dilim susar, ses ver çağırma.
Yürek yorgun, dönük sırtlar ardına,
Bir rüya gibi, dolanır saçların geceye,
Güneş gündüz açar, aydınlatır gül yüzünü.
Herşey seninle güzeldir ve seninle masum,
Seviyorum seni, tanıştığımız gün gibi.
Mevsimler değişir, bir tek sen aynı kalırsın,
Hayat su misali, yolunda akıp gider,
İnsan bir kendine, birde sevene eder.
İnsan doğmadan, alına yazılmış kader,
Kimse sevmezse seni, sev seni seveni.
Kaderde ne varsa, insanlık onu yaşar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!