Zatın birisi asırlık çınar ağacının yanına varır elindeki ince sopayla asırlık çınar ağacına vurmaya başlar vururken şu sözleri söyler şirk var fitne var ateş var bunu defalarca söyler bu zatı gören bazı kişiler köye haber verir bir menzubun çınar ağacına ince sopayla vurduğunu şirk var fitne var ateş var diye bağırdıklarını anlatır. Meraklı cemaat toplanır başlarında bir imam ile menzubun yanına giderler. Herkes hayretle bakar demek ki söylenenler doğruymuş der. İmam ey menzup elindeki ince ağacı niye asırlık çınar ağacına vuruyorsun hani nerede şirk nerede fitne nerede ateş der. Menzup olan zat cemaatin imamın yüzüne bakar suratını asar gider defalarca bunu yapar. Köylüler en sonunda dayanamaz imamla bir olup menzubu taşlarlar menzup attığınız taş kadar yanasınız der dönüp gider bir daha onu kimseler göremez. İmamın ve cemaat aklından attığınız taş kadar yanarsınız sözü gitmez. Bu hadise üzerine imam ve cemaat toplanırlar menzubu aramaya başlarlar tam umutlarını yitirdikleri bir anda bir kişiyi görürler ona sorarlar ben bilmem ama buralarda sırtı dönük bilgili bir Zat varmış gidin ona sorun o size belki yardımcı olur der. İmam ve cemaat o Zat'ı bulmak için varır filanca köye Zat'ı bulurlar. Hakikaten anlatıldığı gibi Zat'ın sırtı dönükmüş. Zat gelen imama ve cemaate anlatın hele niye buradasınız cemaat adına iman bütün konuyu teker teker Zat'a anlatır imam lafın bitirdikten sonrada o menzup dediğimiz niye ağaca vuruyordu derler. Zat sırtı dönük halini bozmadan anlatmaya başlar. Ağaca vurmasının sebebi birşeyi anlatma ya da birşeyleri gösterme işaretir. Şirk var demesi sizlerin şirk içinde olmanızı anlatır. Fitne var demesi doğmuş ve doğacak büyük fitneleri belirtir. Ateş var demesi bu yolda gidenlerin yeri cehennem olduğunu belirtmesidir. Bakıyorum da siz cehennemi görmeden yanmışsınız ve benim gibi bir menzubu bulmuşsunuz der Zat sırtını döner Ey Allah Resulünün ümmetleri hoşgeldiniz der. İmam köylüler menzup dediklerinin ne olduğunu işte o zaman anlar. Meğer menzup dediğimiz kişi aranıpta bulunmayan bir Zat'mış meğer.
ŞAİR YAZAR= ZEKİ GÜNAY
ALİME SORMUŞLAR KIYAMETİN KOPUŞU YAKLAŞTIMI ALAMETLER NEDİR DEMİŞ, ALİM DE DEMİŞ Kİ MERKEPLER ÇOĞALIR ANIRMAYA BAŞLAR. O ZAMAN KIYAMET YAKLAŞTIĞINI ANLARSIN DEMİŞ. ADAMINDA İKİ MERKEBİN VAR BİRİ DİŞİ BİRİ ERKEK İKİSİNDE BAKMIŞ YOK CANIM BENİM ERKEK MERKEP ZATEN KISIR DEMİŞ. BU ADAMIN SÖZÜNÜ MERKEP DUYAR BEN BUNUN HESABINA SANA SORARIM DEMİŞ. BAŞLAMIŞ DİŞİYLE MUHABBET ETMEYE ARADAN GEÇER ZAMAN DİŞİ MERHEP DÜNYAYA DÖRT TANE YAVRU MERKEP GETİRİR İKİSİ DİŞİ İKİSİ ERKEK DURUMU GÖREN ADAM ŞAŞKINA DÖNER. ALİMİM DEDİĞİ DOĞRU ÇIKTI LAKİN HERHALDE TESADÜFTÜR DEMİŞ. YAVRULAR BÜYÜR BÜYÜYEN YAVRULAR BAŞLAR MUHABBETE MUHABBETİN SONUNDA DÜNYAYA GELDİ SEKİZ YAVRU MERKEP? MERKEPLERİN DURUMU GÖREN ADAMI SARDI TELAŞ İMAMA DEMİŞ Kİ EY İMAM KIYAMET KOPTU KOPACAK İKİ MERKEBİN VARDI ŞİMDİ OLDU ON DÖRT MERKEBİM. KESİN KIYAMET YAKLAŞTI DEMİŞ. BE ADAM NEREDEN BİLİYORSUN KIYAMETİN YAKLAŞTIĞINI ADAM DEMİŞ Kİ EY İMAM ALİM SÖYLEDİ MERKEPLER ÇOĞALIP ANIRMAYA BAŞLARSA BİLKİ KIYAMET YAKLAŞTI DEMİŞTİ. ADAMA İNANAN İNANMIŞ İNMAYAN İNANMAMIŞ. LAKİN İMAM ADAMIN ANLATIMINI YANLIŞ ANLAMIŞ DÖRT AYAKLI MERKEBLERİ DİYOR SANMIŞ. DÖRT AYAKLI MERKEBİN NE GÜNAHI VAR? MÜHÜM OLAN İKİ AYAKLI MERKEBİ GÖRMEK. DÖRT AYAKLI MERKEPLERİN DİLİ VARDA KONUŞAMIYOR AH BİR KONUŞABİLSE İKİ AYAKLI MERKEPLERİN NASIL DAĞLARIN OVALARIN OTUNU, BARAJIN SUYUNU BİTİRDİĞİNİ SÖYLERDİ. SİZ İSTİYORSUNUZ Kİ DÖRT AYAKLI MERKEPLER KONUŞSUN Kİ İKİ AYAKLI MERKEPLERİN MERKEP OLDUĞUNA ÖYLE İNANALIM. GÖRÜNEN KÖY KLAVUZ İSTEMEZ Kİ? SİZ BANA İNANMIYORSUNUZ DÖRT AYAKLI MERKEPLER SİZE NE ANLATSIN NE YAPSIN DEMİŞ.
ŞAİR YAZAR= ZEKİ GÜNAY
Bülbül güle konsa, gülle aşk eder,
Aşk hem gülü, hem bülbülü mahfeder.
Kafese düşen bülbül, aşkı unutur,
Hey Hakk, illa hu, illa hu, Mevla der.
Kulun elde şarap, gezer divane,
Hesabı bir kalemle kağıtlara yaz,
Yılları ortadan bölüp alt alta yaz.
Recep ayı mirac günü güneş beyaz,
Miladi hicri ne der sen ona bak.
Ay önde gün ortada yıl yılı eşit.
Pazar günü, bir gün önce gelir ertesi
Amine yatağa, düşmüştü cumartesi,
Peygamber doğmuştu, doğumu pazartesi,
Ey İnsanlar nedir, Miraçtan bir ötesi.
Pazartesi Miraç, Miraçtan sonra ilaç,
Sahabenin ününde, kafire dik duran,
En keskin kılıcıyla, kafir boynu vuran.
Cehaleti yıkıp, islam devleti kuran,
Yerde Ahmet, gökte Muhammeddir o?
Bedir, Uhut, Hendekte, dökülen kanlar,
Satan olmasın, alanlar olmasın,
Karlar yağdı, kürek vuran olmasın.
Baki olan Allahtır kul sanmasın,
Yanan kafir olsun, mümin yanmasın.
Zulümü sen önce, kendinde dene,
Bülbüle ecel gelir,
Gülün dalı kırılır.
Baston elden düşer,
Lider öyle yıkılır.
An Sülayman'ı an ki?
Ey imam Hadi, Ey ol imam el askeri,
İslamın ışıldayan nedir o neferi.
Mektûm ansızın yok eder hain kafiri,
Mütelakkib Mektûm'da ara bul zaferi.
Birgün aşikâr olur, Hakk'a aşık o kul,
İnsanın yüzü, bedeni ne olduğumu,
Ya da güzel veya çirkin oluşumudur.
Kısa normal uzun boylu oluşumudur,
Mutlu olabilmek için mutluluk nedir.
Ağlamak mı gülmek mi ve isyan etmek mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!