Ve güneş bugün bir başka doğuyor yurdum semalarına,
Kızıla çalan sarı saçları beliriveriyor henüz erken,
Ve ardından dağları aşıyor omuzları,
Tüm heyecanla beklerken.
Bir anne şevkatiyle bakıyor yavrusu tabiata,
Bilmedin bunca yıl bu aşkın kıymetini
Göğsümü yarda şimdi,sök al emanetini,
Bana seni unutturan o son ihanetini,
Yazacak tarih bulursan,beni hatırla.
Ne yağan yağmurun nemi değdi yüzüne,
Uzağında ötesinde,
Öteninde ufkundaysan,
Bir de yalnızsan benim gibi,
Gözler ikindilerde birini arar.
Arar da aramalar rüzgarlara karışır.
Önce bulutlar sen oluverir semada,
Ayrılık saati geldi ve çattı yine,
Bir cenaze gibiyim,
Taşıyın beni kabrime.
Bomboş bir hisle yığılmışım yatağıma,
Mahzun gözlerle bakıyorum,
Hangi mabede sığsın,hangi duvarlar çevrelesin tenini,
Ki boranlarda matemli sesleri de duyulur,
Bazı bazı şikayet ettiği de olur.
Ağlar da ağlamaları rüzgara karışır gider,
Aşk ağlarsa bilin ki ruh bedeni terkeder.
Uzunca bir süre devam etti yürümeye karanlıkta.
Elinde terlettiği izmariti çoktan sönmüştü,
İçini kemiren bu azap onu bir merdivenin başına dek taşıdı.
O ilk basamağın eşiğine henüz vardığında,
Anılarında bir kıpırtı oldu aniden.
Birşeyler anımsıyordu ama nafile,
Dudaklarımda ceset kokusu,
Bir ruyayı öldürdüler nihayet.
Kılıçlarla kestiler biçtiler bedenini.
Geriye kefensiz bir 'sen' kaldı,
Geriye nefessiz bir 'ben' kaldı.
Yedi dipsiz vadiden geçtim,
Gözlerimin bebeklerini,
Kaf'ın doruklarına diktim hep uçarken.
Kanatlarımdan dökülen umutla yeşerdi toprak,
Rüzgara karıştı çığlıklarım,
Ve boşlukta bir fırtınaya dönüşüverdi feryatlar.
Mehtap ziyafettir gözlere,aşık olunca insan,
Mehtap şiir bile yazdırır,sözcük bulursa lisan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!