Çiğ yağar hani tepelere,
Yeşil ebegümecinde beyazlaşır gibi gözyaşları,
Öylesine hisli gözlerim.
Dokunsan birikmişçesine coşacak bendinden,
Ağlayıp haykıracakmış gibiyim baksan, derdimden.
Bitmeyen ah'ların susmayan vah'larına karıştı aşk,
Bir yokoluşta titreyen hazan melodileri gibi,
Çırılçıplaktı,ölesiye,feryat figan,çığlıklar;
Hem hazindi hem günahkar hem asiydi hem biçare,
Böylesi bir derde bulabilirler miydi ki çare,
Sen bir rüyasın,
Avuçlarıma sığdırdığım düş.
Bir türlü gururuma sığdıramadığım,
Çaresiz bir diz çöküş...
Bir şarkısın sen,
Name name haykıran.
Sana kalbimi verdim,
Ömrüm senindir desem yar,
Baharım ol da yar bahçemde yeşer,
Aşk-u muhabbet te olmasa,neye yarardı beşer?
Izdırap gurbette kalbimi deşer,
Ürperten bakışların gölgesinde,bir pelerin dalgalanıyor semada,
Zaten hep ait olduğu yerde iman,zümrütle kaplanmış temada.
Yakamoz sinesinde bir nurdu,yanıp yanıp dururdu.
Ardından gün batardı seyirde,mehtabı seyrederdik,
Son gemi de kalkardı,gözlerinde iftirak,
En derin kabuslarda,hülyaları yakarak,
Mateme yelken açardı umudun rüzgarları.
İstiridyelerde saklı kalmış bir sevda hikayesi
Yakamoz,alıyor gözlerimi,ışıldarken güneşle,
yakamoz sarıyor bedenimi,fısıldarken bir eşle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!