Bu gurbetin ortasında
Bitmez olur gecelerim
Bu hasretin kuytusunda
Geçmez olur gecelerim
Sıladan bir haber gelse
bir geceyi borç verince felek
Soluğu meyhanede aldı
Üzerinde afilli ceket
Kendini kral sandı
Garsonlar fırdöndü etrafında
Yıllar geçti bir su gibi
Pare pare yandı gönlüm
Yaş geçince otuzbeşi
yarı yola geldi ömrüm
Dost bildim hep yürekleri
Seni sigara dumanına benzetiyorum
İki nefes arasında geldiğin gibi,
bir nefeste çekip de giden
ciğerlerime damgasını vuran sen...
Git diyorum,
Bir tufandır bize geldi
Sinemizi deldi gitti
Yüreğimiz yanar iken
Gözyaşımız aktı gitti
Gittiğin yere ben gelem
Kızıl şafaklarda dost bildiğim akşamları
Semaya, seni düşünerek ağlayarak bakıyorum
Geçmişimie, yaşantıma, mazilerime darılarak
Kirlenmiş çirkin aynalara kızıyorum
Vebalin 'katil' diye boynuma sarılmışken
Kaşlarımın altındaki dünyada
gözlerimdeki harmanlarda
ne rüzgarlar esiyor
iyi bak onlara.
Önce kendini görürsün, ayna misali
Dağlarında kar mı var
Tepesinde har mı var
Dönüp de bak dünyaya
Gözlerinde çar mı var
Yangın olmayan duman
Gözlerin gözlerimi çektiğinde
Tanımasam da içim bir hoş oldu
Ya ellerin ellerime değseydi
Sana ürperen tenim ne olurdu
Yanıma gel diyor mavi gözlerin
Karda açan iki çiçek tanıdım
Biri karı delip geçen kardelen
biri de,
beyazların içinde sen...
İkiniz de elimin ulaşamadığı yerde;
o dağların tepesinde
Yusuf Ziya Leblebici....Çok değerli bir insan ve şair.Geç te olsa kendisini tanıma fırsatı bulduğum için mutluyum. Şair değilim ama şiir okumayı seven birisi olarak şiirlerini değerlendirdiğimde, her konuda ve büyük bir ustalıkla yazılmış dizeler görüyorum.Büyük bir zevkle okuyorum.Beni çeken yönü ş ...
Bizim yaşımızdaki insanlar genellikle ağır ama anlaşılır şiirlerden hoşlanır. Çünkü kendimizi bu şekilde buluyoruz.
Laf ebeliği yapıp şiirlere renk verme telaşı içinde olanların aksine 'Türkçe' yi iyi kullanan şairler ve onların şiirleri hakettiği değeri alır.
İşte Yusuf Ziya Leblebici de ...
Senin ve kaleminin yolunda her beraber yürümeyi arzu ediyorum.
Sen bana göre şairlerin içinde farklı bir yerdesin. Lütfen bu yerini koru üstadım.