Sakın yıkmayın üzerime kelimeleri
Boğulurum, çıkamam yeryüzüne
Kalemle deşelerken fikrimin tellerini
Boğuşurum, yıkamam beni şiirlere
Dörtnala gelse de ilham dedikleri
Beni düşünüyorsan boş ver sevdiğim
Sence ben düşünülmeye değer miyim
Takma kafana olan olmuş giden gitmiştir
Senin için zaten her şey bitmiştir
Ne üzüldüğümü, ne de yıprandığımı düşünme
Hep inandık karıncanın çalışkanlığına
hiç tembel yok muydu aralarında
ne dedilerse inandık
her şeye yüzeysel baktık
eşi yok muydu karıncanın
ya da çocuğu
Söyleyemem ben derdimi
Ağlatamam sevenimi
Yaklaşıyor göçme vakti
Bu hastalık beni yedi
Kan dolan şu nefesimi
Bu körebe değil yoldaş, saklambaç hiç değil
Gözlerim bağlı, itiyorlar beni yarınlara.
Elimi uzatsam boşlukta kayboluyorum
Kolumdaki zincirler çarpıyor duvarlara.
Bu körebe değil, saklambaç hiç değil
Bu dağlarda düğün var haydi çalsın davullar
Gelin tutuşun canlar çekilsin bu halaylar
Haydi katılın dostlar dinsin gözlerden yaşlar
Önümüzde umutlar ufuklarda barış var
Torosların ucundan Zigana bulutuna
Biz de çocuktuk
biz de ana kuzusuyduk kucakta.
Morarttık analarımızın göğsünü
helal sütün uğruna.
Yelkovanın döndüğü yönü
bir bir saydık geçen yıllarda.
Biz ne günler yaşadık, ölüp de dirilerek
Biz ne yaralar sardık, el ele vererek
Gidecek yollar açtık, sırt sırta gelerek
Umudu göğe saçtık, yarın bizim diyerek
Mayın tarlalarına karanfilleri diktik
Yarama bir derman, derdime ferman
Bir tutam sevgi ver ilacım olsun
Toprağın olayım, başaktan harman
Bir beyaz bulut ver, yağmurum olsun
Gecemde bir ışık, elin elimde
Okyanus kadar büyük
tarifi imkansız yürek taşıyan
bir kavga bu.
Penceredeki gözlerin
ölçümsüz bakışlarının
alabildiğine ulaştığı,
Yusuf Ziya Leblebici....Çok değerli bir insan ve şair.Geç te olsa kendisini tanıma fırsatı bulduğum için mutluyum. Şair değilim ama şiir okumayı seven birisi olarak şiirlerini değerlendirdiğimde, her konuda ve büyük bir ustalıkla yazılmış dizeler görüyorum.Büyük bir zevkle okuyorum.Beni çeken yönü ş ...
Bizim yaşımızdaki insanlar genellikle ağır ama anlaşılır şiirlerden hoşlanır. Çünkü kendimizi bu şekilde buluyoruz.
Laf ebeliği yapıp şiirlere renk verme telaşı içinde olanların aksine 'Türkçe' yi iyi kullanan şairler ve onların şiirleri hakettiği değeri alır.
İşte Yusuf Ziya Leblebici de ...
Senin ve kaleminin yolunda her beraber yürümeyi arzu ediyorum.
Sen bana göre şairlerin içinde farklı bir yerdesin. Lütfen bu yerini koru üstadım.