Gönlümün katı yayını
Özleşme demine kurdum,
Gözlerinin eyvanına
Bamsı Beyrek’çe oturdum.
Yüzsuyuna doyumsuz yolculuk bağımlısı,
Benliğini tüketti kayıp cennet peşinde;
Sır küpünde meyleşen tefekkür şırasıyla
Esriyerek közlendi paradoks ateşinde.
Sapı kırılgan beynin limbik düzeneğinden,
Arınma gölünün anlam avcısı,
Suyun aynasında vurur kendini;
Buğusu yağmurdur öz toprağına,
Dalda çiçek açmış bulur kendini...
Aldın şu mahzun kalbimin açık uçlu vebalini,
Hem istedin hem cevapsız bıraktın da sualimi!
Yetmez gibi suskunluğun, belleğimde unuttuğun,
Bulutlar sen yağarken toprak sen ekiliyor
Ve lodosla İstanbul sırılsıklam yâr, sızı...
Hayalin adım başı önüme dikiliyor
Ağır abla pozuna bürünmüş külhan-kızı.
Olumlamak üstüne
Olmayana ergisi,
Dost aynada methiye
Zıt yansılı yergisi;
Dileği tecellidir,
Sitemi tesellidir,
Sabır küpümüzde kuru
Su tozlarınca dupduru,
Sevdâmıza, telmih olsun,
Ünlem, üç nokta ve soru! ...?
Nicedir düşlerime dokumaktasın,
Gülümsemene tutsak
Burukluğun öyküsünü!
Yalın bakışlarında sergilediğin,
Sulu-boya hüsranların
Umarsız türküsünü!
Çağımızın güçlü devletleri, düzenledikleri çeşitli zirvelerde, mazlum ülkeler aleyhinde gizli anlaşmalara varıyorlar ve bunun adına ' BARIŞ İÇİNDE BİR ARADA YAŞAMAK ' diyorlar... Yaşamak... Ama nasıl? ..
Sitemimden meram anla,
Yüreğime değ Yiğidim!
Gün puslu, başımız bûnlu,
Durumlar içler acısı,
Sinemiz yangın yeridir,
Umut sende hey Yiğidim!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!