Belagat esriği sözde Simyacı,
Fıtratında saklı rengi bulur mu?
İçten çürüttüğü kelam ağacı,
Aşı boyasına kefil olur mu?
Olmayan izi sürer eşkin sansürcü tazı;
Bulut çiz ördek anlar, karikatür gammazı;
Kılpayı çark ederek bu kez poşetten döndü,
Ölümle dalga geçen harakiri cambazı...
* Harakiri: 1. Japonlara özgü bir intihar yöntemi, 2. Ülkemizde çıkan bir mizah dergisi.
Koçkarını enersen bozulur seciyesi;
Ve gay boynuzun kalmaz kıymeti harbiyesi;
Safi kulak kesilen besili dövüşçünün,
Çomara yüklenir mi, talim ve terbiyesi? ..
Nadan muhabbetinde ağır basar söz külü
Ve cahil darasını çekmez irfan baskülü;
Amma sevgi dendimi niceliksiz görürsün,
Hoyrat gafına meftun nitelikli has gülü...
Alemlerden bir evren Acun onda bir nokta
Lam-elif rotasıyla güvenliği dorukta
İnsanın bilim kurgu bu gemide rolü ne?
Meramı keşfedenler, karar kıldı kullukta...
Teneke Oyuncaklar Sergisi’ni* gezerken,
Mızıkayı Hümayun aklıma düştü birden.
Donizetti Paşa’dan* batılı bir dönüşüm,
Doksan yıllık süreçte Sevr’e varan bölüşüm.
Sol kulağını tıkar sağduyuluyum derdi
Ve sağ gözünü kapar sol görüşe geçerdi;
Öyle böyle yıldızı parlayan ortamcının
Kuyruğu kısaldıkça başı göklere erdi...
YUSUF BİLGE
Fırtına kol gezerken meydanlar, caddelerde,
Başımı ne tarafa çevirsem, beyaz-perde;
Yer, gök bir kum saati alt-üst oluyor her dem,
Kum yerine karları koymuş sevdamız desem,
Arzular isyan eder duyarsız bedenlere,
Doğan güne ket vurur kömür gözlü adamlar,
Palanı dar katırın bel üstü yağırlaşır
Ve paylaşılmayan yük giderek ağırlaşır;
Baş kakıncı natura başlar kısır döngüye;
Sürgit eza görenin vicdanı sağırlaşır...
YUSUF BİLGE
Yandan çarklı dil vapuru,
Dip dalgalı liman ister;
Kaptanı rota cambazı,
Anlaması zaman ister...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!