Ey adanmış gölge, buğulu nigar,
Gönlümün yitiği, söyle, nerdesin! ..?
Bir soluk resmin yok bende yadigar,
Kırk yıllık özleme, kırk bir perdesin! ..
İnsan ilk sınavını kelimeyle kazandı;
Mayalandı fıtratı meleklerin önünde;
Gönlünce yaşıyorken eşsiz mâverâsında,
İçini sızlar buldu günâhının dününde.
Neyden ara taksim geçen 'suzidil'e doyulur mu?
Neyzen semâha dönende kamıştan ün duyulur mu?
Her şey fâni, sevi başka, bekâ gözesinden aşka
Bin kat buz çekse bengi-su, o buzulda buyulur mu?
[ “Yansılar” ından izdüşümlerle Kırımlı Yazar
Saygıdeğer Cengiz Dağcı ağabeyimin
aziz varlığına armağanımdır.]
Sığ ve saydam sulardan aynama yansıttığım,
Soyun üzerinden başkalıkları,
Özden bil sözümü, tezden belle Heyy l
Tarağa dil vermez sırdaş olan saç,
Eğil körkuyuya, gizden söyle Beyy!
Yalnız dumanı görme, asıl yangın özdedir!
Tepkiler derinlerde, eleştiri yüzdedir;
Kapı bacaya küskün, kıyı kenardan düşkün,
Yaz bahardan da göçkün, bekleyişler güzdedir.
Bir ağyar bulduk zevalda,
Aklı fikri hep mavalda;
Söz'de basın, göz'de yayın,
Oyunda, oynaşta, yal'da;
Koyunları, el-gün sağar,
Kuzular meler kavalda…
Örgütlenmiş yalan, dolan
Kuşattı da yerküreyi,
“Açık toplum”, gizli talan,
Kökten çıkarcı anlayış,
Devleti de kapitalin
Eşgüdümüne vererek,
Annemin dilisin süt aklığında,
Atalardan miras bir hoş sedâsın;
Anlamı çoğaltan kıvraklığında,
Yiğit,
Doğru,
Güzel,
Kaşlarına çekildim, ara, bul karasında!
Bahtına yazılandım, kaybetme turasında!
Bir eşref saatini belki avlarım diye,
Tuzak kurdum, akreple yelkovan arasında...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!