Akıntıya karşı kürek çektim de
Direncime kuvvet yazdığım oldu;
İğneyi kaybettim mecaz içinde,
Kalemimle kuyu kazdığım oldu.
Fırtınada geçtim hasret çölünü,
Çiçeklerin dilinden kanmış en toy yalana,
Bir deli rüzgâr esmiş kırık dökük dalları,
Kendini kucaklıyor yine kendi kolları...
Yalnızlık çapraz döngü duygu değirmeninde:
Üste kördüğüm olmuş gözlediği yolları,
Bir şemsiye altında
Yağmuru dinliyordun;
Bulutlar gözlerine,
Kalbine ağıyordu...
Öyle giderken dalgın,
Menzile yetmek için zamanı aşıyordu
Yüreğini eline almış da koşuyordu...
'Dur! Kal! Gitme! ' diyerek kolundan yapışana,
Belli, çok güceniyor, üzülüp şaşıyordu...
Işık beniz Gün-Yiğidim,
Benliğine dön Yiğidim!
Gök çadırın söker olsa,
Yer yarılsa çöker olsa,
Sular dona çeker olsa,
Talihin kem yazılmazdı,
Dirlik ve düzenlik için,
Birlik ve bütünlük için,
Yanmaktaysan için için,
Esirgeme son sözünü,
Vur çağa Türk'ün mührünü!
Yıldızım, günüm Yiğidim,
Yarınım, dünüm Yiğidim,
Önüm, arkam, rüzgâr-gülüm,
Işığım, yönüm Yiğidim,
Börteçine’m, Asena’msın,
Çağlara destan anlamsın,
Anılara sökün eden bir şafağın arka yüzünden,
Gece ayaza çekmiş yıldız çağrışımlarla
En kestirme yollardan sana geliyorum,
Amma, sen bunu bilmiyorsun! ..
Kar yağıyor iri, iri, karanlık savruluyor;
Gök sular bağrından kopan bu rüzgâr,
Sılanın gurbette son nefesi mi?
Gözlerde domuran yaşlardan doğma,
Hüzünle karışık eleğimsağma,
Naz körüğü tavsarmış emel tava gelince
Ve can parlarmış canan ruh eşini bilince
O sevgi çeliğine çifte su vermek için
Aşk yazılmaz okunur belki de örs dilince...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!