Satranççı bir dostum vardı vaktiyle,
Satranç bahsinde hep önde giderdi,
Karşısında duramazdı hiç kimse.
Ve sonra aradan seneler geçti.
Bir gün işittim ki dost yenik düşmüş,
Gelecek deriz de bir yaşa kadar
Başka bir şey demeyiz,
Zira henüz uzaktır bize,
Gelmesini dört gözle bekleriz.
Geçmiş deriz bir yaştan sonra:
AKP’nin yolsuzluklarından yakındığımda kimileri
“O yolsuzluklara ait belgelere sahipsen göster.
Aksi halde iftiracı durumuna düşersin.
Kaldı ki yolsuzluklar AKP’den önce de vardı” diyorlar hemen.
Evet, vardı.
Ama bunu diyenler de
Gür gökler altında şimşek şöleni,
Bereketli yağmurlara hazırlık,
Eşref saatlerin en özleneni,
Çoraklarda can çekişen kısırlık.
Yanık yüreklere düşen yıldırım,
Atatürk yasak,
Atatürkçülük yasak,
Atatürkçü ordu yasak,
Atatürkçü yargı yasak,
Atatürkçü eğitim öğretim yasak,
19 Mayıs törenleri yasak,
Yatıp kalkıp türban konuşuyoruz
Anlaşıyor veya bozuşuyoruz
Bu da bir gün geçer her sevda gibi
Zaman gerçeğini unutuyoruz
Atatürkçüler gerçekten Atatürkçü olduklarını
2002’ye kadar gösteremediler,
Dincilere kaptırdılar iktidarı.
Son birkaç yıldırsa Atatürk’ün askerleri olduklarını
Ve laik Cumhuriyeti yeniden kuracaklarını,
Hem de daha sağlam şekilde kuracaklarını söyleyerek
Söyleyecek sözüm yok artık sana
Uğruna döktüğüm diller tükendi
Elimde boş yere çiçek arama
Saçına taktığım güller tükendi
Bakma bahçelerin solan rengine
Sanki İslâm’ın başka şartı kalmamış gibi
‘Türban da türban! ’ diye tutturmuş birileri,
Oysa suçlar günahlar artıyor günden güne.
Bu gidişle bu ülke düze çıkabilir mi? .
‘Asker uzak dursun politikadan! ’
İşte senelerdir uzak duruyor,
Ama bu sefer de politikaya
Başka birileri burun sokuyor.
‘Herkes kendi işine baksın’ dendi.
yeni şiirlerinizi görmek istiyruz.....