Ezeli aşkınla aşka boyandım
Ruhum nefessiz sana dayandım
Rahmetini çok görme çok aldandım
Eğildim dergâhına kendimden çok utandım.
Cemalin gizlidir herkes bilmez
Faniyi cahilce hayallerime mayalamışım
Hakikatsiz sevdaların peşinde oyalanmışım
Bir efkâra, bir de perdelere takılmışım
Düşüp nefsimin peşine, avare dolanmışım.
Her adımım bir çıkmazın eşiğinde
Öyle bir gönlün olsun ki
Ebedlere kapı açılsın
Garipler gelsin teselli bulsun
Üşüyen kalp sohbetinde yansın
Susayanlar aşka ile ferahlasın
Gönlün olsun gönlün olsun
Aslında ölü bir şehrin yası
Kayıp bir kent burası
Herkesin kendi sevdası
Kendi yolunun macerası
Değil bunlar,
Ebedi kalası
Ve sen
Tutsağım
Gittiğinde
İçimde kuruyan
Toprağım.
Sen diye sardığım
İnsan bazen korkarak yaşar
Adım atmaya cesaret edemez.
Bir ip gibi sarınca acılar
Buz kesilir yaşam..
Mutluluk hep hayallerdeyken
Önüne gölgesi düşer hayallerinin
Ne sözün tesiri var
Ne zamanın,
Vakitsiz bir aşka düştüm
Mesafeleri kaldıran bir limanda
Dinlemez benden habersiz gönlüm.
Senin yokluğunda.
Yokluktu tepemizden usulca akan
Çay kokulu gecelerdi bizi saran
Herkesin bir efkârı vardı, ağlatan
Geldi geçti işte eskide bir zaman.
Öyle bir geceye sevdasını yazan
Senin için bekleyen
Bir bayram neşesiyim
Yıldızlardadır gözüm
Söyleyecek,
Kalmadı bir kelime, bir sözüm
Mecnunu geçtim
Neden çöker, öyle birden efkâr
Bir yola toprak düşer gibi
Uzanan ölü bir mevsim gibi
Senden benden habersiz
Düşürür közleri en derinlere
Katıp, alır götürür kendine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!