Allah’ım dost sensin, fanileri ardıma atamadım
Benliğimi yenip, acizlikte kalamadım
Dünya imtihanmış, uyanamadım
Ütülü libaslara kandım, kefeni hatırlayamadım
Lisan-ı kal de kaldım, hakiki yaşamadım
Kapılıpta nuruna, Veysel gibi sarılamadım
Öyle susadım ki sana, bir garip toprak
Kavuran hasretin, ben ise çıplak
Ne vardı ansızın ayrılık vuracak
Nerde Kaldın; Güller de Soldu Sensiz
Baharların tadı da yok Leylasız
Bırakıp ellerini
Sensizliğin yağmuruna düşeceğim.
Yüreğinde esmeyi bilen
Diyarlara gideceğim.
Neyin varsa bana ait
Hepsini gömeceğim.
Alevlenince yüreğimde
Anlayamadığım bir sızı
Diken batmışçasına acıtan,
Sakladığım bir sır gibi
Koynuma dolan ateş..
Çatımda esen aşk rüzgârı
Görmeyesin sakın güldeki dikeni
Duyma sen gönüldeki nefreti
Aslıya sor aşkı keremi
Sen bulanma vazgeç gözlerim.
Karanlık gece sensin benim
Hangi zaman engel olur kor yüreğime
Hangi sevda tutuşturur hasret ocağını
Vakitsiz sokaklar sensiz kan revandır
En mesut mevsim gelse sensiz hicrandır.
Gel de dokun ateşlere düşen gönlüme
Beklesem seni
Yosun tutmuş gözlerimle
Kapılıp gitsem kimsesizliğin meçhulüne
Ve öylece düşe kalsam yüreğine.
Habersiz, sessizce
İnsem senin bensizliğine.
Sensizlik koyar da,
Alır götürür akşamlara
Bende sana ait ne varsa
Silerim,
Kim bilir
Bir başıma.
Dalgalar çekiliyor kıyıdan
Gün batıyor gündüzün ardından
Sen bilmezsin
Neler gidiyor hayatımdan
Kime kal dediysem
Çekip gidiyor yanımdan
Gurbetmiş meğer hayat
Yağmura bakan yüzüyle
Islatıp yüreğini itermiş,
Kimsesizliğin en derininde.
Yollara sarılır bekletirmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!