Mecnun vari düşünüp anlamayınca
En kuytu zamanda anmayınca
Diz çöküp de secdeye varmayınca
Olmuyor ağlamayınca
Huzura gelip el açmayınca
Garip olduk devrildi koca çınar
Kimse gülmüyor ne garip bir hal
Sorma bana da yok bende mecal
Her yer kan, her yer zindan..
Bacağı kırıldı yürüyemiyor bu millet
Rabbimdir her şeye gücü yeter
İstese dağda taşta gül biter
Yeni doğan kuş bak! Nasıl öter
İstese kainatı yerle bir eder.
Şimdi söyle bakalım ey gafil!
Kendini derya mı sanırsın
Sen yokken mavilere yokluğunu ısmarladım
Esmeyesi ayrılıkların girdabına yığıldım
Nereye akar ıslak bakışlarım perdemde
Benimsin ölesi gurbetimde.
Ekte kaybolsun şu susuzluğum
Dumanlı dağların vazgeçilmezlerinde,
Durmadan titremiş kalplerin sesindeyim.
Çarenin uğramadığı yüksek tepelerin yamaçlarında,
Dar yolların, çamur dolmuş çukurların izindeyim.
Belkilerin yok olduğu ümitlerde,
Kırlangıç sürülerinin samimiyetindeyim.
Besbellidir; yoksul aşkların limanı
Esmekliğinde rüzgar; gecede yakamoz
Reyhan kokulu mavilerde bir sandal
Neyleyesi bakışlarda tel tel efkar,
Ah! Geceye mühür vurmuş yoksul aşklar.
Yazmış beni kudret kaleminde
Bir derya ki ezel ebed içinde
Ama bana düşen bir damla su işte
Bir hüzün deminde
Damlıyor ömürden
Her gün bir damla bende
Kaç gece geçti
Sen yine gelmedin
Bak!
Gönlümün duvarları yanıyor
Uğraştım da
Söndüremedim
Sende olmasan baba
Kırılacakmış her yanım
Oğul deyip candan sarışın
Bin dost eder senin yanı başın
Her yangında kucak açışın
Bir ömre bedeldir bir bakışın.
Yollara sordun mu beni
Sorsaydın o söylerdi beni
Kaç kere yazdım rüzgâra seni
Rüzgar saçlarına değmedi mi?
Usulca beni sana söylemedi mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!